BURS

BURS

29 Mart 2012 Perşembe

74. YETMİŞ DÖRDÜNCÜ MEKTUP


 74.

 YETMİŞ DÖRDÜNCÜ MEKTUP

Bu mektûb, Mirzâ Bedî'uz-zemâna "rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Fa- kîrleri sevmek ve onlara iyilik etmek ve islâmiyyete uymak lâzım olduğu bildirilmekdedir:
Şerefli mektûbunuz ve latîf yazılarınız geldi. Allahü teâlâya hamd olsun! Okuyunca, fakîrlere sevginiz ve bağlılığınız anlaşıldı. Çünki bu sevgi, se'â- detin sermâyesidir. Onlar, Allahü teâlânın celîsleridir, hep Onunla birlik- dedirler. [Çünki, (Buhârî) ve (Müslim)de bildiriliyor. Bir hadîs-i kudsîde, (Ben, kulumun zan etdiği gibiyim. Kulum beni zikr ederken, ben muhak­kak onun ile berâber bulunurum) buyuruldu.] (Onlarla birlikde olanlar şa- kî olmaz) buyuruldu. [Bu hadîs-i şerîf, (Buhârî) ve (Müslim) sahîhinde ya­zılıdır. Onları bulamayıp, kitâblarını okuyanlar da şakî olmaz.] Resûlulla- hın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem", kâfirlere gâlib gelmesi ve işlerin ko­laylaşması için, muhâcirlerin fakîrleri hurmetine düâ buyurduğu, [Taberâ- nîde ve Ebû Nu'aym ve Hâfız-ı Münzirînin "rahmetullahi aleyhim ec- ma'în" (Tergîb) kitâbında] bildirilmekdedir. Peygamberimiz "aleyhissalâ- tü vesselâm" muhâcirlerin fakîrlerinin şânlarını bildirmek için, (Saçları ka­rışmış çok kimse vardır ki, kapılardan kovulurlar. Allahü teâlâya yemîn et­seler, yemîn etdikleri şeyi elbette yaratıp verir) buyurdu.
Ey mes'ûd insan! Kıymetli mektûbunuzda, (Dünyâ ve âhıretin sâhibi... ) yazmışsınız. Bu söz, ancak Allahü teâlâ için söylenir. Elinden hiçbirşey gel- miyen bir köle, nasıl olur da, herhangi bir bakımdan sâhibi ile ortaklığı ara­yabilir? Sâhib olmak yolunu tutabilir? Hele âhıretde. İster hakîkat olarak, isterse mecâz olarak düşünülsün, mâlik ve sâhib yalnız Allahü teâlâdır. Hak teâlâ, kıyâmet günü, (Bugün, mülk kim içindir?) buyurur. Cevâb olarak yi­ne kendisi, (Kahhâr, Gâlib olan bir Allah içindir) buyurur. O gün kullar için, korkudan sığınmakdan başka birşey yokdur. Pişmânlıkdan, şaşkınlıkdan başka birşey yapamazlar. Allahü teâlâ, o günün şiddetini, kulların sıkıntı­sının çokluğunu bildirmek için, Hac sûresinin birinci [1] âyetinde meâlen, (O günün zelzelesi çok büyük şeydir. O gün kadınlar memedeki çocukla­rını unuturlar. Hâmile hâtûnlar çocuklarını düşürürler. İnsanlar serhoş olmuşlar sanılır. Onlar serhoş değildir. Fekat, Allahü teâlânın azâbı çok şid-
Nasîhatların başı şudur ki, islâmiyyetin sâhibine "aleyhissalâtü vesselâ- mü vettehıyye" uymak lâzımdır. Resûlullaha uymıyanlar, âhıretde azâbdan kurtulamaz. Bundan sonra, dünyânın süslerine düşkün olmamak, varlığına ve yokluğuna aldırış etmemek lâzımdır. Çünki, Allahü teâlâ dünyâyı sevmez, ona kıymet vermez. Bunun için, kulun dünyâlığı olmakdansa, olmaması da- hâ iyidir. Dünyânın kimseye fâide vermediğini ve elden çabuk çıkdığını herkes bilmekde, hattâ görmekdedir. Dünyânın malına, mevkı'ine düşkün olanların, bunlara kavuşmak için uğraşıp da, ânsızın hepsini bırakıp giden­lerin hâlini görerek ibret alınız! Allahü teâlâ, bizi ve sizi, Peygamberlerin en üstününe "aleyhi ve alâ âlihissalâtü vesselâm" uymakla şereflendirsin! Âmîn.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder