BURS

BURS

29 Mart 2012 Perşembe

77. YETMİŞ YEDİNCİ MEKTUP


    77.
  YETMİŞ YEDİNCİ MEKTUP

  Bu mektûb, Cebbâri hâna yazılmışdır. Allahü teâlâya ibâdetin nasıl olacağı bildirilmekdedir:
Her dürlü hamd, Allahü teâlâ içindir. Onun seçdiği kullarına selâm ol­sun. Fârisî beyt tercemesi:
Allahdan başkasına tapınmak hiçdir, Hiç ile uğraşmak ise delilikdir.

Bîçûn ve bî-çigûne olan ya'nî nasıl olduğu bilinemiyen bir yaratana "celle sultânüh" ibâdet edebilmek için, Ondan başka şeylere kul olmakdan kurtulmak, kalbini Ondan başka hiçbirşeye bağlamamak lâzımdır. Bunun da işâreti, alâmeti, Ondan gelen ni'metler ile sıkıntıları birbirinden başka dürlü karşılamamakdır. Başlangıçda, Onun gönderdiği ni'metler, verdiği sıkıntılardan dahâ tatlı gelir. Fekat, bu makâmın sonuna varılınca, her iş Ona bırakılır. Her gönderdiği uygun gelir, tatlı gelir. Onun ni'metine kavuşmak ve azâbından kurtulmak için yapılan ibâdet, kendi kendine tapınmak olur. Kendi kurtuluşu ve râhatlığı için çalışmış olur. Fârisî beyt tercemesi:
Bu ni'mete kavuşmak, tâm Fenâ ile olur. Kalbi ona bağlamak, Onun zâ­tını sevmekle olur. Bu bağlantı, bu teveccüh de, Vilâyet-i hâssa-i Muham- mediyyenin "alâ sâhibihessalâtü vesselâmü vettehıyye" başlangıcıdır. Bu büyük ni'mete kavuşmak da, Onun dînine tâm uymakla ele geçebilir "aley­hi minessalevâti etemmühâ ve minettehıyyâti ekmelühâ". Çünki, her Pey­gambere "aleyhimüssalevâtü vetteslîmât" Peygamberlik yolundan gön­derilmiş olan din, o Peygamberin vilâyetine uygundur. Çünki, vilâyetde sâ- likin yüzü, büsbütün Allahü teâlâya karşıdır. Onu Peygamberlik makâmı- na indirdikleri zemân, o nûr ile birlikde iner. O üstünlük, insanlar arasın­da bulunduğu zemân da, kendinde bulunur. Peygamberlik makâmının de­recelerine kavuşmak da, hep bu nûr ile olur. Bunun içindir ki, (Bir Peygam­berin vilâyeti, kendi Peygamberliğinden dahâ üstündür) demişlerdir. Gö­rülüyor ki, her Peygamberin "salevâtullahi teâlâ aleyhim ecma'în" yolu ken­di vilâyetlerine uygundur. Onun yoluna uymak, Onun vilâyetine kavuşma­ğa sebeb olur.
Süâl: O Serverin "aleyhissalâtü vesselâm" yoluna uyanlardan birçoğu, o Serverin vilâyetine kavuşamıyor. Başka bir Peygamberin makâmı al­tında bulunuyor. Onun vilâyetine kavuşuyor. Bu nasıl oluyor?
Cevâb: Peygamberimizin "aleyhissalâtü vesselâm" yolu, bütün yolları kendinde toplamışdır. Ona indirilmiş olan kitâb, gökden inmiş kitâbların hepsini içine almışdır. Bundan dolayı, bu dîne uymak, bütün dinlere uymak olur. Sâlik, yaradılışında hangi Peygambere "salevâtullahi teâlâ aleyhim ec- ma'în" uygun oldu ise, onun vilâyetini alır. Şunu da bildirelim ki, Onun vi­lâyeti "aleyhissalâtü vesselâm" bütün Peygamberlerin "aleyhimüssalevâ- tü vetteslîmât" vilâyetlerini kendinde toplamışdır. Onların vilâyetlerinden birine kavuşmak, bu vilâyetin parçalarından bir parçaya kavuşmak olur. Bu vilâyetin kendisine ya'nî o vilâyetlerin toplamına kavuşamamak, Resûlul- laha tâm uyamamakdan ileri gelmekdedir. Tâm uyamamanın dereceleri var­dır. Bunun için, elde edilen vilâyetler de, başka başka olur. Tâm uymak ele geçerse, bu vilâyetin kendine kavuşulur. Başka bir Peygamberin "salevâ- tullahi teâlâ aleyhim ecma'în" dînine uyan bir kimsede, vilâyet-i hâssa-i Mu- hammediyye "aleyhi ve aleyhimüssalevâtü vetteslîmâtü vettehıyyât" hâsıl olsaydı, yukardaki süâl sorulabilirdi. Hâlbuki, böyle birşey olmamışdır.
Bize ni'metlerini gönderen ve doğru yola kavuşduran ve sağlam dîni ih- sân eden Allahü teâlâya hamd olsun! Doğru yol, Muhammed aleyhisselâ- mın yoludur. Onun dînidir. Yasîn sûresinin başında, (Sen elbette Pey­gamberlerdensin. Tâm doğru yoldasın!) meâlindeki âyet-i kerîmeler, böy­le olduğunu göstermekdedir. Allahü teâlâ bizi ve sizi, o yüce Peygamberin "aleyhissalâtü vesselâm" dînine uymakla şereflendirsin. Ona tâm uyanla­rın ve Evliyâsının büyüklerinin hurmeti için "rıdvânullahi teâlâ aleyhim ec- ma'în" düâmızı kabûl buyursun! Âmîn. Bu düâmızı size ulaşdıran zâtın yol­culuğu sizin tarafınıza olunca bu birkaç kelime ile muhabbet zincirini ha­rekete getirdi. Vesselâmü aleyküm ve rahmetullahi sübhânehü ledeyküm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder