BURS

BURS

1 Mart 2012 Perşembe

BAYRAMİYYE TARİKATI

BAYRAMİYYE TARİKATI

Hacı bayramı veli tarafından kurulan tarikattır, Hacı Bayram-ı Veli nin asıl adı Nu'man'dır. Ankara'nın Zülfadl (solfasol) köyünde doğdu. Dini ilimleri tamamlayarak önce müderris oldu. Medresede müderrisliği bırakarak devrin ünlü şeyhi ''Somuncu baba'' lakabıyla anılan ebü hamid Hamidüddin Aksarayi'ye intisab etti. O'nun vefatından sonra Ankara'da kendi adıyla anıla dergahında irşad hizmetine başladı. İlim ve irfanı sayesinde devrin sevilen bir şeyhi oldu. İlim ve devlet ricalinde pek öok kimse kendisinden feyz aldı. bir ara 2.Murat'ın daveti üzerine Edirne'ye gitti. Orada ilim ve devlet adamlarıyla görüştü. Başta Fatih'in Hocası Akşemseddin olmak üzere Yazıcıoğlu Mehmed, Ahmed Bican, Akbıyık Sultan, Dede Ömer Sikkını gibi pek çok halife yetiştirdi. Bayramiyye tarikatı genellikle Halvetiyye  ile Nakşibendiyye tarikatlarının prensiplerini birleştiren bir tarikat oldu.  Hacı Bayramı Veli'nin Şeyhi Hamidüddin Aksarayi'nin hem Safevi ailesi vasıtasıyla Halvetiyye hemde Şam'daki Şeyhi Şadi-i Rumi aracılığıyla Nakşi eğitim gördüğü kaydedilir. Bayramiyye daha kurucusunun zamanında temel esasları belirlenmiş, Ankara Bursa ve Edirne çevresinde yayılmıştır.  
Hacı Bayram Veli'nin çiftçilik yaparak kendi el emeği ile geçinmesi mürid ve müntesiblerini bir meslek ve sanata yönlerdirmesi onun ''Ahilik ve Melamet'' meşrebine yakınlığı şeklinde değerlendirilmektedir. Bayramiyye Halvatiyye gibi cehri usul üzere esma zikrini benimsemiş bir tarikattır. Ancak Bayramiyye'nin Melamiyye kolunda ''gönül bekleme'' denilen bir hafi zikir şekli vardır. Bayramiyye ''cezbe, muhabbet ve sırr-ı ilahi'' şeklinde üç temel esasa sahibtir. 
Hacı Bayram-ı Velî'den sonra tarîkatın en büyük şeyhi sayılan Akşemseddin'in eserleri, tarîkatın temel esaslarının korunmasında büyük bir hizmet ifâ etmiştir. Çünkü Hz. Bayram-ı Velî'nin birkaç manzumesi dışında herhangi bir eseri günümüze ulaşmamıştır.
Gerek Akşemsedin ve gerekse İbrahim Tennûrî'nin İbn Arabî fikirlerini savunan eserleri, Bayramiyye'nin çizgisini gösterir. Bayramiyye'nin bir başka özelliği de bir Türk tarafından Anadolu topraklarında kurulan ilk tarîkat olmasıdır. Yayıldığı bölgeler de genelde Anadolu ve Balkanlar'daki Türk bölgeleridir.
Bayramiyye tarîkatının tâcı önceleri oniki dilimli ve kırmızı renkli iken, Hacı Bayram-ı Velî tarafından altı dilimli beyaz çuhaya dönüştürülmüştür. Tâcın boyu başlangıçda Mevlevî sikkesi gibi uzun olduğu hâlde, daha sonraları kısaltılmıştır. Tâcın tepesinde Hamîdüddin-i Aksarâyî'nin Şam'daki Bâyezidiyye dergâhına intisabını sembolize eden, gülü andıran bir düğme vardır. Bayramiyye tarîkatının Akşemseddin tarafından kurulan Şemsiyye, Dede Ömer Sikkînî tarafından temsil edilen Melâmiyye ve Akbıyık vâsıtasıyla Aziz Mahmud Hüdâyî'ye nisbet edilen Celvetiyye adlı üç kolu vardır. Asıl Bayramîlik, Şemsiyye ve onun kolu Himmetiyye olarak devam etmiştir. Ankara'daki merkez tekkeden başka İstanbul, Bursa, Edirne ve Balkanlar'da da Bayramî tekkeleri, sayıları az da olsa başlangıçtan beri vardır.
Melâmiyye bir meşrebin adı olmasının yanı sıra Dede Ömer Sikkînî ile birlikte bir tarîka'ın adı olmuştur. Bayramî melâmîleri, Osmanlılar döneminde en çok takibata uğrayan tarîkat mensupları olarak dikkat çekmektedir. Şemsiyye ile Melâmiyye aynı tarîkatın iki ayrı kolu olduğu hâlde, her ikisi de tarîkat silsilesi açısından çelişkili bir konumdadır. Hafî zikri iltizam eden Melâmiler , cehrî zikri esas kabul eden Halvetî silsilesini, cehrî zikri tercîh eden Şemsîler de Nakşbendî silsilesini benimsemişlerdir.
Celvetiyye tarîkatı her ne kadar Bayramiyye'nin bir şubesi ise de, zamanla müstakil bir tarîkat hâline gelmiştir. Celvetiyye'nin kurucusu Aziz Mahmud Hüdâyî (ö.1038/1628)'dir. Osmanlı döneminde yetişen en nüfûzlu şeyhlerden biri olan Aziz Mahmud Hüdâyî iyi bir medrese tahsilinden ve müderrislik payesine eriştikten sonra tarîkata girmiştir. Otuza yakın eseri ve yüzbinlere varan mürîdi bulunan Hüdâyî'nin tarîkatı, sağlığında ve vefâtından sonra İstanbul, Bursa ve Balkanlar'da yayılmıştır. "Tevhîd zikri ve mücâhede" esasına dayanan tarîkat, ilim ve devlet ricâlinin de ilgisini çekmiştir. Bursalı İsmail Hakkı (ö.1137/1724) gibi velûd mutasavvıf müellifler, bu tarîkattan yetişmiştir. Tarîkatın Hakkıyye, Fenâiyye, Selâmiyye ve Hâşimiyye adlı kolları, İstanbul'da otuz kadar tekkesi vardı.
Bunlardan başka Medyeniyye, Kübreviyye ve Sa'diyye adıyla anılan müstakil tarîkatlar vardır. Bunlardan Medyeniyye, Ebû Medyen Şuayb (ö.590/1193) tarafından kurulan tarîkattır. Endülüslü olan Ebû Medyen Mağribî'nin İbn Arabî'nin fikir dünyâsında derin izler bıraktığı bilinmektedir. Kuzey Afrika taraflarında "Şeyhu'l-mağrib" adıyla anılan Ebû Medyen, Doğu'nun şeyhi "Şeyhu'l-maşrık" Abdülkadir Geylânî ile çağdaştır. Şâziliyye tarîkatının kuruluş ve gelişmesinde etkili olmuştur.
Kübreviyye ise Türkistan şeyhlerinin ulularından Necmeddin Kübrâ (ö.618/1221)'ya nisbet edilen tarîkattır. Moğollarla mücâdelesinde şehid olan şeyhin tarîkatı Anadolu'dan çok, Orta Asya, İran ve Rusya taraflarında yaygındır. Bugün hâlâ Özbekistan taraflarında temsilcileri bulunduğu söylenmektedir.
Sa'diyye de Sa'deddin Cibâvî (ö.700/1300) tarafından kurulmuştur. Suriye bölgesinde doğup gelişen tarîkat, daha sonraları Anadolu ve İstanbul'a da gelmiştir. Sa'diyye'nin diğer adı "Cibâviyye"dir. Tekkelerin kapanmasına yakın yıllarda, İstanbul'da yirmiden fazla Sa'dî tekkesi bulunduğuna bakılırsa, Sa'diyye'nin yaygınlığı anlaşılmış olur.

Kaynak:
Ana Hatlarıyla Tasavvuf ve Tarikatlar; Prof. Dr. H. Kamil YILMAZ; Ensar Neşriyat


     BAYRAMİYE TARİKATI HAKKINDA BİR ÇALIŞMA
 
I-) BAYRAMİLİĞİN DAYANDIĞI TEMELLER
Hacı Bayram Veli tarafından Ankara’da kurulan bir Türk tarikatı olan Bayramiyye tarikatı, aynı zamanda Anadolu’da doğup büyüyen bir mutasavvıf tarafından kurulmuş olan ilk Türk tarikatıdır. Nitekim Bayramiyye tarikatı daha Hacı Bayram Veli’nin sağlığında büyük bir yaygınlık kazanmıştı.

Bu tarikatın kuruluşunu Ebu Hamüdüddin Aksarayi’nin vefat tarihinden sonra Hacı Bayram Veli’nin Ankara’ya dönüp 1400’lü yıllarda irşad faaliyetlerine başladığı yıllar olarak belirlemek doğru olacaktır. Bayramiliğin temelleri esasen üç önemli dayanağa dayanmaktadır. Bunlar; cezbe, muhabbet ve Sırr-ı İlahi’dir. Cezbe; Allah’ın kulunu kendine çekmesi olarak tanımlanırken, muhabbet ise kulun sadece Allah’ı istemesine ve Allah’ın da bu kuluna yüce haller vermesi şeklinde açıklanmaktadır. Sırr-ı İlahi ise; tarikat ve vahdet sırlarının, tasavvufa yabancı olanlara açılmayıp gizlenmesidir. Bayramilikte, dervişin cezbe ve muhabbetten sonra; İlahi sırları elde etmeye çalışması hedef olarak görülmüştür.




II-) BAYRAMİLİĞİN KOLLARI

Hacı Bayram Veli vefat ettikten sonra onun kurmuş olduğu Bayramiyye tarikatının başına ilmi ve kıdemi sebebiyle Akşemseddin geçmiştir. Bundan sonra Hacı Bayram Veli’nin bütün müridleri Akşemseddin’in etrafında toplanmışlardır.

A-) Şemsiyye-i Bayramiyye

Hacı Bayram Veli vefat ettikten sonra Akşemseddin onun makamına geçerek Şemsiyye-i Bayramiyye kolunu kurmuştur. Bunlar açık zikri benimseyerek birkaç yan kola ayrılmışlardır. Bu kollardan Tennuriyye, Akşemseddin’in halifesi Kayserili İbrahim Tennuri tarafından kurulmuş, Himmetiyye ise Himmet Efendi tarafından kurulmuştur. Şemsiyye-i Bayramiyye’nin diğer bir alt kolu olan İseviyye ise Saruhanlı İlyas tarafından kurulmuştur.

B-) Melamiyye-i Bayramiyye


Yukarıda da belirtildiği gibi asıl Bayramilik, Hacı Bayram Veli vefat ettikten sonra Akşemseddin tarafından yürütülmüştür. Fakat Hacı Bayram Veli’nin halifelerinden Bıçakçı Ömer Dede (Sikkini), Akşemseddin’in zikir ve sohbetlerine katıldıktan sonra ondan bazı görüşleri nedeniyle ayrılarak Melamiyye-i Bayramiyye kolunu kurmuş ve gizli zikir ile melamet tavrını benimsemiştir. 3


C-) Celvetiyye


Celvetiyye tarikatının kurucusu olan Aziz Mahmud Hüdai’nin silsilesi Hacı Bayram Veli’nin halifelerinden Akbıyık Meczub’a dayanmaktadır. Özellikle Hacı Bayram Veli’nin halifelerinden Hızır Dede’den feyz alan Üftade’nin halifesi olan Aziz Mahmud Hüdai’nin kurduğu bu tarikat silsile olarak Bayramiyye’nin bir kolu olmakla birlikte genel olarak müstakil bir tarikat olarak gelişmiştir.


III-) BAYRAMİLİĞİN YAYILIŞI


Bayramilik ortaya çıktığı zamandan itibaren geçen zaman diliminde devamlı olarak yayılma fırsatı bulmuş bir tarikattır. Bu tarikat sadece Anadolu toprakları ile sınırlı kalmayıp Anadolu’nun çevresinden başlamak suretiyle değişik kıta ve sahalarda yayılma imkanı bulmuştur
.

Avrupa’da özellikle Edirne, Selanik, Peç, Peşte, Mora, Mostar, Saraybosna, Vidin, Belgrat, Serez, Manastır, Üsküp, İştip, Tikşev, Köprü ve İsnefçe yolları ile yayılan Bayramilik, Asya ve Afrika’ya Ankara, Konya, Aksaray, Bursa, Şam, Mekke, Medine ve Kahire yollarından ulaşmıştır. Özellikle Mısır’da Bosnalı İbrahim bin Timur Han bin Hamza sayesinde geniş yayılma sürecine girmiştir.


SONUÇ


Anadolu’da dünyaya gelen Hacı Bayram Veli, fikirleri ve hareketleri ile zamanında yaptığı etkiyi kurduğu tarikat ve yetiştirdiği halifeleri ile gelecek nesillere kadar ulaştırmıştır. Özellikle Ankara Savaşı’ndan sonra Anadolu’nun geçirdiği zor durum esnasında ortaya çıkarak ehl-i sünnet inancının yayılmasını sağlayan Hacı Bayram Veli, Osmanlı Devleti’nin dini ve milli birliğinin sağlanmasında da önemli bir rol oynamıştır. Özellikle bir mutasavvıf olarak dünyayı terk yerine onu imara yönelmesi onun ileri görüşlülüğünü simgeler.


Şu eserde geniş bilgi var ;


Fuat Bayramoğlu, Nihat Azamat, “Bayramiyye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c.5, İstanbul 1992, s.270.


Tarihçi Talha GÖNÜLALAN'ın çalışmasından alıntıdır.


Etiketler: Akbıyık Meczub, Akşemseddin, Aziz Mahmud Hüdai, Aziz Mahmud Hüdai’nin silsilesi Hacı Bayram Veli’nin halifelerinden Akbıyık Meczub, Bayramilik, Bayramilik ve Hacı Bayram veli, BAYRAMİYE TARİKATI, Bayramiyye, Bayramiyye tarikatı, Belgrat, Bıçakçı Ömer Dede (Sikkini), Celvetiyye, Celvetiyye tarikatı, Celvetiyye tarikatının kurucusu, cezbe, Ebu Hamüdüddin Aksarayi, Edirne, İseviyye, İştip, Kayserili İbrahim Tennuri, Köprü, Manastır, Melamiyye-i Bayramiyye, Mora, Mostar, muhabbet ve Sırr-ı İlahi, Peç, Peşte, Saraybosna, Saruhanlı İlyas, Selanik, Şemsiyye-i Bayramiyye, Serez, Sırr-ı İlahi, Tennuriyye, Tikşev, Türk tarikatı, Üsküp, Vidin 


Hacı Bayram-ı Velî'den Nasihatler 

  • Hiddet ve kin, hakîkatleri gören gözleri kör eder. Öfke, iyi düşünmeyi daraltır, yanıltır.
  • Hiçbir günâhı küçümsemeyin, çok çalışın. Boş gezenler, zengin bile olsa, arkadaşları şeytan, kalbleri şeytanın konağı olur.
  • İnsanların fitnesinden kurtulmak istiyorsanız, çarşı ve pazarlarda sık sık bulunmayınız
  • Dünyâ gamından, nefsin sıkıştırmasından hafifleyip kurtulmak istiyorsanız, kabristanları sık sık ziyâret ediniz
  • Ayıp ve kusurlarını gördüğünüz arkadaşlarınızın, komşularınızın, sırlarını ifşâ etmeyiniz. Çünkü gördüğünüz bu sırlar, size emânettir. Emânete hiyânet ise, çirkin bir harekettir.
  • Emaneti koruyunuz. Zira din de size emanettir, beden de.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder