AŞKIN SALTANATINA DAİR
Yemen padişahının eli açlıkta ve iyilik severlikte adı,ülkerin sultanlarından ilerdeydi.Diğer padişahlara cömertlikte üstünde fakat,Hatem-i Tai denilen o cömertlik anıtı kişi de yaşardı bu dünyada.Padişaha eli açıklık bulutu denirde.Yağmur gibi altın saçardı insanlara .Lakin Hatem-i Tai de cömertlikte ün salmıştı.
Oda nesi var nesi yok dağırtı yoksula düşküne.Yemen padişahı, huzurunda Hatem-i Tai den söz edilmesine fena halde kızardı.
''Kimdi bu adam , nedir ona söylenen sözler, nereden çıkıyor bunlar, cömertlik bizim vasfımızdır onun elinin açıklığından ne cıkar, ne saltanatı var ne hazinesi , ne fermanda bulunabilir, insanlara ne buyruk verebilir.
Günlerden birgün padişah büyük bir ziyaret düzenledi.Konuklarıyla ayrı ayrı ilgilendi.Onlar iltifatlarda bulundu, en lezziz yiyecekler sundu, hoşca vakit geçirmeleri için elinden gelen herşeyi yaptı.Ziyafette herşey olağan üstü iken ve güzel güzel yiyilip içiliyor, hoş sohbet ediliyorken,ansızım bu güzelliği bozan ve padişahı çılgına çeviren bir şey oldu,Konuklardan biri Hatem-i Ta-i nin cömertliğinden, iyiliklerinden sözederek ona övgüler yağdırdı.'' Cihana gelmemiş bir iyiylik severdir o'' dedi.
Padişah kıskançlık ve kin duyguları ile kendinden geçti, adamlarına ;
''Bu adamın bedeni dünyadan kalkmadıkça benim cömertlikle anılan adım birinci sırada anılmıyacaktır.'' buyruklar yağdırdı.
Hatem-i Tai öldürmekle görevlendirdiği gözü dönmüş zalim adam ,''neredesin Tay obası''..... diyerek yola düştü. At sürdü günlerce, sonunuda obaya ulaştı,Çadırlarının arasına dalmadan yolda bir genç gördü.Güzel yüzlü bilgili ve görgüsü her halinden belli olan, ağzından bal damlayan biriydi adam,Kendisini konuk etmek için alıp eve götürdüğü.Yedirdi içirdi konuk odasını hazırtlattı dinlenmesi için ne gerekiyorsa yaptı.Sabah olunca adam gitmek istedi. Genç ev sahibi bırakmadı onu'' bir kaç gün daha sizi konuk edelim, bizi bundan mahrum bırakmayın '' dedi.
Kalmak isterim ama üzgünüm gitmek zorundayım, çok önemli bir görevim var ondan geri kalamam'' dedi adam .Hatem-i Tai,
''Sizi çok sevdim işinizle ilgili size yardımcı olmak isterim , sizin derdiniz benim derdimizdir,birlikte her güçlüğün altından kalkabiliriz''. dedi
Konuk duygulandı, ne iyi bi insan Allah böylelerinin iyilğiyle dünyayı ayakta tutuyor diye içinden geçerdi şöyle dedi, genç ev sahibine.
''Ey iyi huyly soylu adam , senden sır çıkmaz görüyorum.Senin gibi cömert bi adam daha görmedim. Eli açık olanların dili kapalı olur , sır saklarlar.Ben Hatem adında bi adamı arıyorum iyi huylu saygın bir adammış onu tanıyomusun ?.....Padişahımla arasında bir sürtüşme var. Sultanım ona çok kızmış.Başını kesip götürmem için beni görevlendirdi , lütfen onun yerini gösterirsen sana minnettar kalırı''.Ev sahibi güldü sözlerine adamın.......
Hatem benim başını aradığım adam benim, çek kılıcını görevini yerine getir, gün geçirmeden bitir bu işi, gecikirsen dostlarından zarar görürsün amacına ulaşamassın''...
Misafir Hatemin söylediklerini dinleyip başını öne eğdiğini görünce , bir çığlık attı bayıldı yere yığıldı.Ayılınca bir yeri öptü.Birde Hatemin elini .Kılıcını bıraktı tilkeşini attı ve
'''' eğer bir gül yaprağıyla olsun sana vurursam er değil namerdim'' dedi
İki adam dostça kucaklaştılar, oturup söyleştileri Adam Yemen'e dönmek için yola koyuldu, Günlerce at sürdü.Saraya ulaştı huzura çıktı.Sultan adamın ikim kaşı arasına bakınca işi bitiremediğini anladı.Seni dinliyorum anlat dedi adama Eşik öpüp saygıyla başladı söze adam.
''Hatem denilen o ulu kişiyi tanıdım.Güleryüz cömertliği konuk severliği , ve alçak gönüllülüğü ile belimi kırdı, beni iylik kılıcıyla kesti...
Padişah bükemediği bileği öpmek gerektiğini düşünerek 'Tay kabilesini övdü.
''Cömertlik Hatem'de olgunlaşmıştır.onunla ilgili söylenenler doğrudur, ünüyle davranışı eşittir'' diyerek memuruna bir kese altın verdiş.
Bostan ve Gülistan Şey Sad-i Şirazi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder