BURS

BURS

14 Mart 2012 Çarşamba

''KURAN-I KERİM AŞKI''



Kurân ve Hadisler de Komşuluk
 
 
Allah'a ibadet edin, O’na bir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa iyilik edin

14/03/2012


Kurân ve Hadisler de Komşuluk Güzel Komşuluk / Güzel Komşuluğun Anlamı / Komşu Evden Önce Gelir / Kötü Komşu / Komşuya Eziyet Etmek / Komşunun Halini Sormak / Komşu Hakkı / Komşuluk Sınırı / Allah’ın Komşuları Kurân “Allah'a ibadet edin, O’na bir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa iyilik edin.” [1] İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel komşuluk edin. Şüphesiz Allah bunu emretmiştir.” [2] İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel komşuluk rızkı artırır.” [3] İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel komşuluk evleri bayındır kılar ve ömrü uzatır.” [4] Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Komşularına güzel komşuluk et ki mümin olasın.” [5] İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Güzel komşuluk etmenin nişanesi, komşunun halini sormaktır.” [6] İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Komşularına iyilik edenin hizmetçileri çok olur.” [7] İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “İyi komşuluk edenin komşusu çok olur.” [8] Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Cebrail bana sürekli komşuyu tavsiye ederdi. Öyle ki onu da çok geçmeden varislerden kılacak sandım.” [9] İmam Ali (a.s) vefat halindeyken şöyle buyurmuştur: “Allah için, Allah için komşularınız! Şüphesiz komşular nebinizin vasiyetidir. Sürekli komşuları tavsiye ederdi. Öyle ki yakında komşunun da varis sayılacağını sandık.” [10] İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Arkadaşlık ve komşuluktan daha çok vurgulanmış bir hürmet yoktur.” [11] Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Komşunun insan için hürmeti annesinin hürmeti gibidir.” [12] Güzel Komşuluğun Anlamı İmam Kazım (a.s) şöyle buyurmuştur: “Eziyet etmekten sakınmak (tek başına) güzel komşuluk etmek demek değildir. Lakin güzel komşuluk eziyetlere katlanmaktır.” [13] Komşu Evden Önce Gelir İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Birisi Resulullah’a (s.a.a) gelerek şöyle dedi: “Ey Allah’ın Resulü, ben bir ev almak istiyorum. Emredin de Cuheyn’de mi, Muzeyne’de mi, Sakife’de mi yoksa Kureyş’te mi alayım?” Resulullah (s.a.a) ona şöyle buyurdu: “Önce komşu, sonra ev! Önce yoldaş, sonra yol! Hakeza İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Evden önce komşuyu sor!” [14] [15] Kötü Komşu Lokman (a.s) şöyle buyurmuştur: Ben büyük kaya parçalarını, demiri ve her türlü ağır yük taşıdım. Ama kötü komşudan daha ağır bir yük taşımadım.” [16] Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Ali! Şu dört şey insanın belini büken şeylerdendir: ... İkamet edilen evde kötü komşu!” [17] Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “İkamet yerinde kötü komşudan Allah’a sığınırım. İki gözü seni görür, kalbi seni gözetir. Eğer seni iyilikte görürse üzülür, eğer kötülükte görürse sevinir.” [18] Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Şu üç şey bel büken musibetlerdendir: ... Gözleri seni gözeten ve kalbi rüsva olmanı isteyen komşudur. Senden bir iyilik görürse gizler ve yaymaz. Ama bir kötülük görürse ifşa eder ve her yere yayar.” [19] İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kötü komşu en büyük sıkıntı ve en şiddetli beladır.” [20] Komşuya Eziyet Etmek Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim Allah’a ve ahiret gününe iman etmişse komşusuna eziyet etmez.” [21] İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Komşusu şerrinden güvende olmayan kimse bizden değildir.” [22] İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Resulullah’ın (s.a.a) yanına Ensar’dan biri gelerek şöyle dedi: “Ben falan oğullarından bir ev aldım. En yakın komşumun hayrını ummuyor ve şerrinden de güvende değilim.” Resulullah (s.a.a), Ali, Selman, ve Ebu Zer’e (diğerinin adını unuttum, zannedersem Mikdad idi [23] ) camide yüksek bir sesle şöyle seslenilmesini emretti: “Komşusu şerrinden güvende olmayan kimsenin imanı yoktur.” Onlar yüksek sesle üç kere bunu tekrar ettiler.” [24] Komşunun Halini Sormak Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Komşusu açken tok yatan beni kabul etmemiştir.” [25] Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim bir malı komşusundan esirgerse Allah da kıyamet günü hayrını ondan esirger ve onu kendi başına bırakır. Allah’ın kendi bağına bıraktığı kimsenin hali ne de kötüdür.” [26] Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kendisi tok yatarken yanı başındaki komşusu aç yatan kimse mümin değildir.” [27] Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kendisi tok yatarken komşusu aç olan kimse bana iman etmemiştir. Kendisi elbiseli yatarken komşusu çıplak yatan bana iman etmemiştir.” [28] İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Kendisi tok yatarken komşusu aç yatan bana iman etmemiştir.” İmam Bakır (a.s) da şöyle buyurdu: Bir topluluk yatar da içinde aç kimse olursa Allah kıyamet günü onların yüzüne bakmaz.” [29] Resulullah (s.a.a) ashabına şöyle buyurmuştur: “Kendisi tok yatarken komşusu aç yatan kimse Allah’a ve ahiret gününe iman etmemiştir.” Ashab, “Ey Allah’ın Resulü! O halde helak olduk!” deyince şöyle buyurdu: “Fazla yiyeceğiniz, fazla hurmanız, ağaç yapraklarınız eski ve yıpranmış elbiseniz ile de Rabbin gazabını söndürürsünüz!” [30] Komşu Hakkı İmam Zeynul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: “Komşusunun hakkı ise gıyabında yüzsuyunu koruman, huzurunda saygı göstermen, ona zulüm edilirse yardım etmen, ayıplarını araştırmaman, kötülüğünü öğrenirsen örtmendir. Öğütlerini kabul edeceğini bilirsen gizlice nasihat etmen, zorluklarda terk etmemen, sürçmelerini bağışlaman, günahlarını affetmen ve onunla yücelikle muaşeret etmendir.” [31] Resulullah (s.a.a)komşu hakları hususunda şöyle buyurmuştur: “”Senden yardım isterse yardım etmen, borç isterse borç vermen, muhtaç olursa ihtiyacını karşılaman, bir musibete uğrayınca teselli vermen, hayır ve iyiliğe ulaşırsa tebrik edip kutlaman, hastalanırsa ziyaret etmen, ölünce cenazesini teşyi etmen, izin vermediği taktirde rüzgar almasına engel olmaman için evini onun evinden yüksek yapmamandır. Meyve alınca ona ikram etmen gerekir. Bunu yapmazsan meyveyi gizlice evine götür ve çocuğu elinde meyve görünce rahatsız olmasın diye çocuğunu elinde meyve dışarı çıkarma. Yiyeceğinden bir miktar da ona göndermedikçe kazanın koku ve dumanıyla onu rahatsız etme.” [32] Komşuluk Sınırı İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Cami sınırı kırk zer’adır. Dört taraftan kırk ev komşu sayılır.” [33] Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kırk ev komşu sayılır.” [34] Allah’ın Komşuları Kurân: “ Güçlü padişahın (Allah’ın) katında, doğruluk koltuklarındadırlar.” [35] İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü olunca Allah tüm yaratıkları geniş bir çölde toplar. Allah nezdinden bir münadi, “Nerede sabır ehli?” diye nida eder. Sonra da başka bir münadi, “Nerede bağış ehli kimse?” diye nida eder. Sonra aziz ve celil olan Allah nezdinden bir münadi nida eder. İlkleri duyduğu gibi sonraları da duyar. O da, “Azameti yüze Allah’ın evinin komşuları nerede?” diye seslenir. İnsanlardan bir grubu kalkar. Meleklerden bir grup da onları karşılayarak kendilerine şöyle derler: “Dünyada ne yaptınız da bugün Allah’ın evinin komşusu oldunuz?” Onlar şöyle der: “Biz aziz ve celil olan Allah için sevdik, Allah için bağışta bulunduk ve Allah için birbirimizi ziyaret ettik.” Bunun üzerine Allah nezdinden bir münadi şöyle nida eder: “Kullarım doğru söylüyor. Yolu açın da hesap olmaksızın Allah’ın yanına cennete girsinler.” [36] İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın komşuluğu ona itaat eden ve O’na muhalefetten sakınan kimseye verilmiştir.” [37] [1] Nisa suresi, 36. ayet [2] Emali es-Seduk, 294/10 [3] el-Zuhd li’l Huseyn bin. Said, 43/115 [4] el-Kafi, 2/667/8 [5] Emali Seduk, 168/13 [6] Tuhef’ul Ukul, 85 [7] Gurer’ul Hikem, 7967 [8] a. g. e. 7762 [9] Emali et-Tusi, 520/1145 [10] Nehc’ul Belağa, 47. Mektup [11] Gurer’ul Hikem, 9528 [12] Mekarim’ul Ahlak, 1/274/834 [13] Tuhef’ul Ukul, 409; el-Kafi, 2/667/9 (Lafızdaki az bir farklılıkla) [14] Mustedrek’ul Vesail, 8/429/9898 [15] Gurer’ul Hikem, 5598 [16] Kısas’ul Enbiya, 196/247 [17] el-Hisal, 206/24 [18] el-Kafi, 2/669/16 [19] Kurb’ul Esnad, 81/266 [20] Gurer’ul Hikem, 4734 [21] el-Kafi, 2/667/6 [22] Uyun-u Ahbar-i Rıza, 2/24/2 [23] Bu unutkanlık Amr b. İkrime adlı raviden kaynaklanmıştır. [24] Vesail’uş-Şia, 8/487/1 [25] Emali et-Tusi, 520/1145 [26] Emali es-Seduk, 349/1 [27] Kenz’ul-Ummal, 24929; Mustedrek’ul-Vesail, 8/429/9896 [28] Mustedrek’ul-Vesail, 8/429/9897 [29] el-Kafi, 2/668/14 [30] el-Bihar, 77/191/11 [31] el-Hisal, 569/1 [32] Musekkin’ul-Fuad, 105 [33] el-Hisal, 544/20 [34] Kenz’ul-Ummal, 24892 [35] Kamer suresi, 55. ayet [36] Emali et-Tusi, 103/158 [37] Gurer’ul-Hikem, 4736 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder