BURS

BURS

26 Haziran 2012 Salı

Allah Yarattıklarından Aşkındır, Yücedir, Allahın el-Müteöe2löee İsmi

Allah (c.c.) dünyadaki hiçbir varlığa benzemez. Allahı (c.c.) hakkıyla bilmemize de imkan yoktur.



Allah (c.c) insanı yeryüzünde halife olarak yaratmıştır. Tabii Allahın bu görevini ancak insan-ı köe2mil yüklenebilir. Diğer hiçbir varlığa nasip olmayacak çapta Allahın (c.c.) sıfatları ve güzel isimleri insan üzerinde tecelli etmiştir. Halifeliği de buradan ileri gelmektedir.



Allahın (c.c.) her ne kadar pek çok sıfatı ve güzel ismi varlık öe2leminde tecelli etse de O bunların dışındadır ve bunlardan aşkındır. Yücedir. O nu en iyi ancak Kendi zatı bilir.



İnsanda bazı duygular vardır ki aşkın (müteal) bir özellik taşırlar. Yani bu duygular yaratılmış olan öe2lemin ötesinde, yüce Allah a (c.c.) ulaşmaya çalışan veya O nu gerekli kılan bir özelliktedirler. Örneğin insanın içerisindeki ebedilik özlemi böyledir. Biliyoruz ki varlık öe2leminde hiçbir şey ebedi değildir. Çünkü ezeli de değildir. Ezeli olmayan bir şeyin de ebedi olması düşünülemez. Ancak Allah (c.c.) dilerse o başkadır. İnsan da bu yüzden ölümlüdür. Demek ki insandaki ebedilik özlemi varlık dünyasını aşan, yüce Allah a (c.c.) dayanan bir özellik taşımaktadır. Çünkü yüce Allah (c.c.) ezeli ve ebedidir. Elbette insanın ruhunda böyle bir ebedi yaşama arzusunu var eden Allah (c.c.), bunu görmezden gelmeyecektir. Nasıl Allah (c.c.) bu dünyada bütün fıtri ihtiyaçlarımıza bir hal çaresi yaratmışsa, örneğin açlık içgüdüsünü verdiği rızıklarla tatmin ettiriyorsa, ahiret öe2leminde insanın ebedi yaşama karşı duyduğu güdüyü de muhakkak doyuma ulaştıracaktır. Gönül ister ki bu duygu ancak cennette yerini bulsun. Allah (c.c.) ebedi cehennemle bizi cezalandırmasın.



Aşk da böyle aşkın bir duygudur. Aşk her ne kadar genellikle beşeri olarak yaşansa veya görülse de aslında varlık öe2leminin ötesine ulaşma amacındadır. Bu yüzden aşk, aşkın bir özelliğe sahiptir. Çünkü insanın gerçek yaratıcıyı bırakıp da onun bir kuluna gönlünü kaptırması ressama hayranlık duyma yerine bir tablosuna takılıp kalma gibi sapkın bir durumdur. Bir ruhsal hastalıktır. Böyle bir duygunun hedefinden şaşması durumunda önce bu sapkınlığı düşünmeli, kabul etmeli, sonra da asıl öe2şık olunacak varlığa, yani Allah a (c.c.) ibadet ve taatla yönelinmelidir.



Dünyadaki her varlık aslında aşkın bir anlam taşımaktadır. Özellikle bize rızık olarak ihsan edilen her nimet ahiretteki asıllarını, cennette müminlere sunulacak nimetleri düşündürmektedir. Dünyadaki nimetler onların ancak az bir kısmının modeli olarak görülmektedir. Bunları yaratan Allah (c.c.) elbette ebedi cennet mülkünde kutsal kitabındaki vaat ettiği tüm nimetleri yaratmaya da güç yetirmiştir.



El-Müteöe2löee (aşkın, bütün yaratılmışlardan farklı olan) güzel ismi ile kula düşen görev, Allah (c.c.) hakkında her ne biliyorsak Allahın (c.c.) bunların üzerinde bir gerçekliğe ve üstünlüğe sahip olduğu bilincini taşımaktır.

Muhsin İyi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder