BURS

BURS

1 Nisan 2012 Pazar

126. YÜZ YİRMİ ALTINCI MEKTUP


 126. 

YÜZ YİRMİ ALTINCI MEKTUP

Mîr Seyyid kardeşim! Tâlib (Lâ ilâhe) derken, kendi içinde ve dışarda olan bütün bozuk ma'bûdları yok etmesi ve (İllallah) derken, hak ma'bûd olarak fikrine, vehmine gelen şeylerin hepsini de nefy etmesi, koğması lâ­zımdır. Hak olan bir ma'bûdün yalnız var olduğunu düşünmeli, bundan baş­ka hâtırına hiçbirşey getirmemelidir. Allahü teâlânın zâtında hiçbirşey ve vücûd ya'nî var olması bile bulunmaz. Onu, vücûdden başka olarak aramak lâzımdır. Ehl-i sünnet âlimleri "Allahü teâlâ onların çalışmalarına bol bol iyilikler versin!" ne güzel söylemişlerdir. Allahü teâlânın vücûdü, zâtından başkadır, buyurmuşlardır. Vücûdü zâtdan başka bilmemek ve vücûdden baş­ka birşeyin varlığına inanmamak, kısa görüşlü olmakdır. Şeyh Alâüddev- le "kaddesallahü sirrehül'azîz", (Vücûd âleminin üstünde, Melik-il-vedûd âlemi vardır) demişdir. Bu fakîri vücûd mertebesinden yukarı götürdükle­rinde, çok zemân, o hâlde kalmışdım. Zevk ile, vicdân ile kendimi (Mu'at- tala fırkası)ndan ya'nî sıfatlara inanmayanlardan sanmışdım. Allahü teâ­lânın vücûd sıfatını bilmedim. Çünki, vücûd sıfatı geride kalmışdı. Zât mertebesinde vücûdun yeri yokdu. O hâldeki îmânım, îmân-ı taklîdî idi. Tah- kîkî değildi. Sözün kısası, insanın hâtırına, hayâline gelen herşey de, ken­disi gibi mahlûkdur. Mahlûklarından kendisine doğru hiçbir yol açmayan, yalnız Onu anlamakdan âciz olmak, gücü yetememek yolunu açık bırakan Rabbimizi tesbîh ederiz. O her aybdan, kusûrdan, lekeden uzakdır, te­mizdir. (Fenâ-fillah) ve (Bekâ-billah) denilen mertebelere varmak, müm- kin vâcib olur demek değildir. Böyle şey olamaz. Böyle şeyin olması, ha- kîkatleri bozmak, birbirine karışdırmak olur. Mahlûk, sonradan yaratılmış olanlar, vâcib olamayacakları, hep var olamayacakları için, vâcibden müm- kinin eline geçen şey yalnız Onu anlıyamamakdır. Fârisî beyt tercemesi:
Çok yüksekleri arayan tâlib, kavuşulamayacak, adı ve nişânı bulunama­yacak bir varlığı arar. Birçokları ise, kendilerinden başka olmayan varlığı aramakda, ona yaklaşmağa, berâber olmağa uğraşmakdadır. Fârisî mısra' tercemesi:
Geçmişiniz ve geleceğiniz hayrlı olsun!
Azıcık müslimânhğı et merak, Din büyüklerinin sözüne bir bak!
Okusan, anlarsın sen de, o zemân, Ne diyor Muhammed aleyhisselâm?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder