BURS

BURS

1 Nisan 2012 Pazar

127. YÜZ YİRMİ YEDİNCİ MEKTUP


 127. 

YÜZ YİRMİ YEDİNCİ MEKTUP

Kıymetli mektûbunuz geldi. Buraya gelemediğinizin sebebini yazıyor­sunuz. Doğrudur. Şimdiye kadar yapdığınızdan dahâ da çok yapınız. Lâzım olan hizmeti tâm yapamadığınızı düşününüz. Ahkâf sûresinin onbeşinci âye­tinde meâlen, (İnsanlara, analarına babalarına ihsân etmelerini söyledik) buyuruldu. Lokmân sûresinin ondördüncü âyetinde meâlen, (Bana ve anana babana şükr et!) buyuruldu. Böyle olmakla berâber, bütün bu iyi iş­ler, hakîkî varlığa kavuşmak yanında boş, fâidesiz kalırlar. Sülûk konak­larını geçmek yanında lüzûmsuz, boş şeylerdir. (Ebrârın iyilik olarak yap- dıkları, mukarrebler yanında günâh olur) sözünü işitmişsinizdir. [Bu sözü, şeyh Ebû Sa'îd-i Harrâz söylemişdir "kaddesallahü sirrehül'azîz".] Fârisî beyt tercemesi:
Herne ki güzeldir, Allah sevgisinden başka, Hepsi câna zehrdir, şeker gibi de olsa!
Allahü teâlânın hakkı, bütün mahlûkların haklarından dahâ önce gelir. Onların haklarını gözetmek de, Onun emri iledir. Yoksa, Onun hizmetini bırakıp da, başkalarına hizmet etmek kimin elinden gelebilir? Bunun için, başkalarına hizmet etmek, Ona olan hizmetlerden biri olur. Fekat, hizmet­ler arasında çok fark vardır. Tarlayı sürenler ve ekini biçenler de, pâdişâh­lara hizmet etmekdedir. Fekat, serâyda olanların yapdıkları hizmetlerin şe­refi başkadır. Bunların yanında, tarlayı sürmek ve ekini biçmek gibi şey­ler söylemek, suç bile olur. Her işin karşılığı, o işin kıymetine göre ölçülür. Tarla sürenler, sabâhdan akşama kadar ter içinde çalışır. Buna karşılık, az birşey alır. Mukarrebler ya'nî sultâna yakın olanlar ise, her sâatde yüzler­ce lira alırlar. Böyle olmakla berâber, bunların bu paralarda hiç gözleri yok- dur. Gözleri, gönülleri hep sultândadır. Aralarındaki farkı düşününüz! Ferrûh Hüseyn, oldukça ilerlemekdedir. Onun için üzülmeyiniz! Dahâ ne yazayım. Vesselâm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder