BURS

BURS

3 Temmuz 2012 Salı

Kur'öe2n Hizmetköe2rlarına

Allöe2h'a hamd, seçtiği kullara selam olsun. En güzele, en iyiye, en sevgiliye selam olsun.

Selam, sonsuzluğun en aydınlık bahçesinden!.. Selam senelerce öteye, selamla başlayalım söze, selam söyleyelim ve selam gönderelim siz güzel insanlara...

Selam olsun O'nun seçtiği kullara gönül verenlere







Ey Neböee, Hira Dağı'ndan sızan şu nöfbrun in'ikasına bak. Çağlardan çağlara, sadırdan sadıra, zihinden zihine akan şu nura bak! Zihinlerde ilmek ilmek dokunup, gönüllerde buket olan şu

Kur'öe2n-ı Azimü'ş-Şöe2n'a bak!

O'nu bir sevdöe2 gibi yüreklerde taptaze tutan, senin sevgin... Nezd-i ilöe2höee'den kalb-i pöe2kine inen Kelöe2m-ı kadöeem.







Ya Rab, zihnimizdeki Kur'öe2n'ı, kalbimizde pekiştir, amellerimizi onun nuruyla yıka!..

Ey Rabbimiz, Hazret-i öc2dem ve Hazret-i Havva gibi köe2inöe2t dersöe2nesinde yalnızız. Elimiz, dilimiz, gönlümüz nice yasak meyvelere uzandı, pişmanız.

Ey Rabbimiz, muhakkak ki, biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamazsan ziyana uğrayanlardan oluruz.







Bugün kalblerimiz Arafat'ta buluşsun. Vesilemiz Muhammed Mustafa, Dürr-i Yekta, varlık nuru Habibin Muhammedü'l-emöeen olsun. O'nun hürmetine çağlara ışık veren Kur'öe2n-ı Azimü'ş-Şöe2n hürmetine bizi bağışla.







Ya Neböee, hani Bi'r-i Maune'de yetmiş Kur'öe2n muallimi şehit olmuştu da ağlamıştın, ashabın ağlamıştı; hıçkırıklarınız mescidi aşmıştı da Arş-ı öc2löe2 titremişti.

Sen üzülme Ey Nebi! Nice yetmiş şehit verildi. Ama arşı titreten yüreğin serinlesin. Hıçkırıkların süröfbra dönsün. Höe2fızların ruhu şöe2d olsun.







Bak ya Nebi nice hafızlar geliyor!..

Kur'öe2n için, Rabbimin rızası için, Senin yüzüne bir tebessüm olmak için, nice hafızların geliyor. Aç avucunu ey Neböee, sana geliyorlar; yer aç yanıbaşında sana geliyorlar!..

Asrın Kur'öe2n höe2dimleri geliyor.







Gelin höe2fızlarımız, zamanın nabzına taptaze kan verin. Asrın çarkında çaresizce ezilen hasta ruhları kurtarın. Sizin gönüllerinizle bahar gelsin. Gözyaşlarınız nisan yağmuru olsun. Yıkasın asrın kirlenmiş dimağlarını, yeni bir asr-ı saadet sizinle gelsin. Feth-i müböeen sizinle gelsin.







Geliyor, Kur'an'ı kalbine indiren sultanlar geliyor.

Geliyor, arşı titreten hafız-ı kelöe2mlar geliyor.

Geliyor, zulmetin ateşini söndüren nağmeler geliyor.

Geliyor, hastalara şiföe2, dertlere dermanlar geliyor.

Geliyor, göğsünde öeemöe2n, dilinde Kur'öe2n'lar geliyor.

Geliyor, ruhların gıdasını kalbine indiren sultanlar geliyor.

Gel öc2işe'm, gel Fatma'm, gel Amine'm gel!..

Belki sen tarihe yepyeni bir devir açacaksın.

öc2föe2ka güneş gibi nurlar saçacaksın.

Sen Kur'öe2n'ı oku ki, şimşekler çaksın!.. Melekler bu halimize şahit olsun. öc2min sesleri Arş-ı öc2'löe2yı çınlatsın.







Bu ne muhteşem zuhöfbr!.. Bu ne ilöe2höee takdir!.. Bu ne ulvöee heyecan Bu ne gönülden tekbir!..

Melekler mi inmiş semöe2dan yeryüzüne Höe2fızlar mı haykıran "Din, İslöe2m, Allöe2h bir!" diye







Kur'an ebedöee risöe2letin teknesiydi, yolun mihengiydi, kalblerin özsuyuydu, damarda akan kan, gönüllerde dermandı. Rasulullöe2h da Kur'öe2n'a böyle baktı. öc2yetlerin nüzöfblünde heyecanlandı, onları ezberleyip yüreğine nakşetmek için telaşlandı. Hatta boncuk boncuk ter akıttı, mübarek alınlarından, hıfzetti her kelimesini, her öe2yetini

Ve bakınız nasıl taltif ediyor, ilki kendi olan höe2fızlar zümresini:

"Kur'öe2n-ı ezberleyerek okuyan höe2fız, tıpkı vahiy getiren melekler gibidir!.."







Allöe2h Rahmöe2n'dır, rahmetinin sonu yoktur. Rahmetiyle insanı yaratmış ve rahmetinin sonucu olarak insana Kur'öe2n'ı öğretmiştir. Kur'öe2n bir rahmettir. Onu ilk öğreten, yani ilk Kur'öe2n muallimi Allöe2h Teöe2la'dır. Öyleyse Kur'öe2n'la buluşanlar rahmetle buluşmuş, Kur'öe2n öğretenler rahmet-i ilöe2höeenin bir taşıyıcısı olmuşlardır. Kur'öe2n muallimliği ile Rabbin hilöe2fetini yüklenmişlerdir.







Yeni bir muştu, yeni bir sevda yeni bir umut adına güller açılıp dökülüyor bugün yollara. Zerrelerine kadar hissettiği kelöe2mın aşkına tebessüm ediyor bugün ufuklar Çağlar kucağını açmış, bir diriliş için ayak seslerini dinliyor. Bugün Kur'öe2n deryasında höe2fız incilerimizi döküyoruz yollara. Işığının şavkından kamaşan gözler, o gözlerden dökülen incileri gözlüyor. Gidişinizin hüzün dolu süköfbtu, kurumuş bir gul kokusu burukluğu hissettirse de yüreklerimizde Yine de tebessüm ediyoruz.







Zamanın çarkında hıçkırıklara boğulan insanlığın, sizinle neşve bulacağını düşleyerek seviniyoruz.

Kur'öe2n'ın höe2dimleri, kelöe2mın fiili tezahürleri Höe2fızlar!

Tüm yolların kesiştiği bir noktada beklerken siz, duöe2 ediyoruz gönülden. Rehberiniz Kelöe2mullöe2h olsun, diliniz zikirle dolsun, yüreğiniz nura gark olsun.

Melekler, rahmet bulutlarından Rahmöe2nöee yağmurlar indirsin gönüllerinize Attığınız tohumlar inşiröe2h versin yüreklere!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder