BURS

BURS

3 Temmuz 2012 Salı

Söc2LİH ALEYHİSSELöc2M

Semöfbd kavmine gönderilen peygamber. Hazret-i öc2dem'in on dokuzuncu batından torunudur. Höfbd aleyhisselöe2mın peygamber olarak gönderildiği Ad kavmi, isyöe2nları sebebiyle büyük bir azaba düşüp, helöe2k olmuştu. İmöe2n ettikleri için bu azabtan kurtulan insanlar ise kendilerine yeni yurtlar kurmak üzere çeşitli bölgelere dağıldılar. Bu dağılan insanlardan bir kısmı Semöfbd denilen kimsenin evlatlarıdır. Semöfbd kavmi, Şam ile Hicaz arasındaki Hicr denilen bölgede yerleşmişti. Bu sebeble "Eshöe2b-ül-Hicr" de denilen bu kavim, gün geçtikçe çoğalıp büyüdü. Dokuz kabileden meydana geldi. Çok çalışıp, bağlar, bahçeler yetiştirdi. Çöllerin kuru sıcağından kurtulup, dağları oyarak tepelere saraylar, ovalara köşkler kurdular. Sanatta ve servette iyice ilerlediler. Ancak, zevk ve saföe2ya düşüp daha önce kendilerine Höfbd aleyhisselöe2m tarafından bildirilen, hak dinden yavaş yavaş uzaklaşmaya başladılar. Kabile reislerinin de zulme ve haksızlığa başlamaları üzerine, gittikçe çözülen, Semöfbd kavmi, nihöe2yet ağaçtan ve taştan putlar yapıp tapmaya başladılar. Saptıkları kötü yolda sürüklenerek, tevhid esöe2sından, ü teöe2löe2ya imöe2n etmekten tamöe2men uzaklaştılar. Cöe2hil ve azgın bir kavim oldular. Söe2lih aleyhisselöe2m, bu kavim arasında herkesle iyi geçinen, fakirlere yardım eden, zayıfları koruyan ve üstün ahlöe2kıyla sevilen bir zöe2ttı. Kırk yaşlarına geldiği sırada, ü teöe2löe2 onu Semöfbd kavmine, doğru yolu göstermek üzere peygamber olarak gönderdi. Söe2lih aleyhisselöe2m kavmini imöe2na döe2vet edip, putlara tapmaktan, zulümden ve diğer bütün kötülüklerden uzak durmalarını ısrarla söyledi. Kavmine; "Gerçekten ben size gönderilen güvenilir bir peygamberim. Artık 'tan korkun, bana itöe2at edin. " diyerek döe2vetini açıkladı. Söe2lih aleyhisselöe2mın bu döe2veti karşısında pek az kimse imöe2n etti. Kavmin çoğunluğu imöe2n etmemekte direndi. Servetlerine güvenen, zevk ve saföe2 içinde kendinden geçip, zulme başvuran inköe2rcılar, Söe2lih aleyhisselöe2ma; "Sen de bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin!" diyorlar, onu, "büyülenmiş, yalancı" sayıyorlardı. Söe2lih aleyhisselöe2m ise kavmini imöe2na davet etmeye devam ediyor ve şöyle diyordu:



Ey Semöfbd kavmi! Sizin içinde bulunduğunuz bu güzel bağ ve bahçelerde, bu yemyeşil ekinler, altın başaklarla, güzel hurmalarla ve çağlayan sularla beröe2ber ebdi olarak burada kalacağınızı mı zannediyorsunuz? Bu evleri kim yaptı. Şimdi kim oturuyor, hiç düşünüyor musunuz? Bu bağların ve bahçelerin ilk söe2hibleri kimlerdi, şimdi kim oturuyor? Belki onlar da sizin kendilerini burada ebedi kalacak zannediyorlardı. Fakat hepsi ölüp gittiler. Siz de gelip geçenler gibi öleceksiniz. Bunlar size kalmayacak. öc2hirette, yaptıklarınızdan birer birer hesöe2ba çekileceksiniz. Henüz fırsat eldeyken bana töe2bi olun. Şunu iyi bilin ki, bugün sizi aldatıp, 'a isyöe2n ettirenler, ilöe2hi azöe2btan kendilerini de sizi de kurtaramayacaklardır. Çünkü onlar da sizin gibi öe2ciz insanlardır. " ü teöe2löe2, Semöfbd kavmine isyöe2n ve taşkınlıktan vaz geçmeleri için, kadınlarını kısır bıraktı. Ağaçlar kuruyup meyve vermedi. Semöfbdluların bir kuyu höe2ricindeki bütün suları kurudu. Söe2lih aleyhisselöe2ma kin ve öfkeyle gelen Semöfbdlular: "Ey Söe2lih! Aramıza fesöe2d karıştırdın. Mallarımıza, çoluk-çocuğumuza, bize zarar verdin. Buradan çekil git. Yoksa seni öldürürüz. " dediler. Söe2lih aleyhisselöe2m bir müddet onlardan ayrılıp tenhöe2 yerlere gitti. Bir müddet sonra tekrar dönüp Semöfbdluları imöe2na döe2vet etti. Semöfbd kavmi, Söe2lih aleyhisselöe2mdan möfbcize göstermesini istedi. Ancak möfbcizeleri gördükleri höe2lde yine imöe2n etmediler. Yine bir gün Söe2lih aleyhisselöe2ma gelip: "Eğer doğru söylüyorsan, şu dağdaki sarp kayalardan kızıl tüylü ve doğurmak üzere olan bir dişi deve çıksın. O zaman sana imöe2n ederiz. " dediler. Bunu istemekten maksatları akıllara durgunluk verecek, insanları şaşırtacak bir iş isteyip, yapmamasını ve mahcup olmasını düşündüler. Söe2lih aleyhisselöe2m; "Allahü teöe2löe2 her şeye köe2dirdir, böyle bir möfbcize görürseniz, dağdan akan pınar suyunun bir gün deveye, bir gün size öe2it olmasına röe2zı mısınız?" dedi. Semöfbd kavmi böyle bir şey olamayacağını düşünerek: "Bu şartı da kabul ediyoruz. " dediler.



Söe2lih aleyhisselöe2mın bu şarttan maksöe2dı; dağdan gelen pınar suyunun az olması ve zagın insanların söe2hiplenmesi sebebiyle zor durumda kalan kimselere yardımcı olup, devenin hissesi olan suyu fakir ve zayıflara vermekti. Söe2lih aleyhisselöe2m onlara; "Benimle sözleştiğinizi unutmayın, şöe2yet deve çıkınca ona bir zarar verirseniz ve verdiğiniz sözlerde durmazsanız acı bir azöe2ba uğrarsınız. " dedi. Semöfbd kavmi; "Sen deveyi çıkar, her istediğini kabul edeceğiz. Aksine bir iş yaparsak azöe2bı da kabul ediyoruz. " dediler. Nihöe2yet devenin çıkmasını istedikleri dağın kayalıkları önünde toplanıp, beklemeye başladılar. Söe2lih aleyhisselöe2m böyle bir möfbcize vermesi için ü teöe2löe2ya duöe2 etti ve duöe2sı kabul oldu. Kaya yarılıp, arasından istedikleri gibi bir deve çıktı. Deve, iki yana dizilip hayret ve şaşkınlıktan donakalan Semöfbd kavmi arasından salına salına yürümeye başladı. Sonra da bir yavru doğurdu. Bu möfbcizeyi görenlerden bir kısmı imöe2n etti. Diğer bir kısmı ise menfaatlerinin ve zulümlerinin ortadan kalkacağını görerek bir türlü imöe2n etmediler. Söe2lih aleyhisselöe2m onlara sözlerinde durmalarını, aksi takdirde ağır bir azöe2ba düşeceklerini söyledi. Fakat inad ve inköe2rdan vazgeçmediler. Suyun taksimi işi de kendilerine ağır gelip kendilerine göre çöe2reler aramaya başladılar. Möfbcize olarak kayadan çıkan deve, yavrusuyla birlikte her tarafı dolaşıyor, su içme nöbeti olduğu gün de suyun başına gelip suyu tamöe2men içiyordu. Su içmesi de ayrı bir möfbcize olup tonlarca su içiyor, su vücöfbdunda kayboluyordu. Suyu içip bitirince, su çıkan yerde oturuyordu. İmöe2n edenler, ondan bir kabiliye yetecek kadar bol süt sağıyorlar, sütten içeyor ve yiyecekler yapıyorlardı. Böylece inananların imöe2nı kuvvetlenir, inköe2rcıların kinleri artardı. Bu möfbcize karşısında öe2ciz kalan Semöfbd kavmi deveyi öldürmeyi plöe2nlıyordu. Nitekim, Söe2lih aleyhisselöe2mın nasihat edip, imöe2n etmeye çağırdığı bir sırada, onlar, su içmekte olan deveyi göstererek; "Güyöe2 şu deveyi öldürsek biz helöe2k olacakmışız! Onu öldürelim de gör!" dediler. Nihöe2yet çeşitli plöe2nlar kurarak deveyi öldürdüler. Sonra da Söe2lih aleyhisselöe2ma; "İşte deveyi öldürdük. Eğer sözledişin gibi bir peygambersen sözlediğin azöe2bı getir. " dediler. Söe2lih aleyhisselöe2m bu azgın kavme şefkat ve merhöe2metle nasihat edip; "Ey kavmim! Nedir bu yaptığınız? Sizin için bir imtihan vesilesi olan deveyi de öldürdünüz. İnköe2rda ve günöe2hkarlıkta ısrar ettiniz. Buna rağmen tövbe kapısı açıktır. Neden azöe2bın gelmesini istiyorsunuz, tövbe ediniz!" dedi. Bu son döe2vete de sert cevaplar veren Semöfbd kavmi, Söe2lih aleyhisselöe2mı, öe2ilesini ve imöe2n edenleride öldürmeyi plöe2nlamaya başladılar.



Söe2lih aleyhisselöe2m bu azgın kavme şöyle dedi: "Yurdunuzda üç gün daha kalın, birinci gün yüzünüz sararacak, ikici gün kızaracak, üçüncü gün siyahlaşacak, dördüncü gün ise üzerinize azöe2b gelerek sizi helöe2k edecektir!" Söe2lih aleyhisselöe2mın söylediği bu günler gelip çattı. Bu sırada Semöfbd kavmi Söe2lih aleyhisselöe2mı ve inananları öldürme teşebbüsüne giriştiler. Onlar harekete geçmeden, Cebröe2il aleyhisselöe2m gelip, durumu Söe2lih aleyhisselöe2ma bildirdi. Söe2lih aleyhisselöe2m da imöe2n edenlerle birlikte oradan uzaklaşıp gitti. Birinci günde böe2zı höe2ller zuhöfbr etti. Devenin bastığı yerlerde kanfışkırdığı, ağaçların yapraklarının kızardığı, kuyu suyunun kan renginde ve insanların yüzlerinin sapsarı olduğu görüldü. İkinci gün de Semöfbdluların yüzleri kana boyanmış gibi kıpkırmızı oldu. Bu belirtileri gören Semöfbdlular azöe2bın geleceğini kanöe2at getirip feryöe2t ettiler. Yüzlerinin siyahlaştığı üçüncü gün, evini sarıp hücum ettikleri Söe2lih aleyhisselöe2mın, şehirden çıkıp gittiğini anladılar. O gün, gece yarısından sonra, sabaha karşı şiddetli bir sarsıntı ve dağlardan fışkıran ateş ile Semöfbd kavminin yurdu altüst oldu. Sayhanın (sarsıntının) şiddetinden hepsinin ödleri patladı. Hepsi helöe2k olup gittiler. Bundan sonra da yurtları hiç möe2mur edilmedi. Sanki hiç insan yaşamamış bir yer höe2lini aldı. Semöfbd kavmi helöe2k edildikten sonra Söe2lih aleyhisselöe2m, imöe2n edenlerle birlikte gelip, yerle bir edilen şehre ibretle bakarak; "Ey kavmim! Sizden hiçbir ücret istemeden, sizi söe2dece ü teöe2löe2 imöe2n etmeye döe2vet ettim ve bunu size nice nasihatlar yaptım. Fakat siz dinlemediniz. Sonra bu azöe2ba uğradınız!" dedi. Söe2lih aleyhisselöe2m, kavminin helöe2kinden sonra kendisine imöe2n edenlerle birlikte Mekke'ye veya Şam taraflarına gitti. Remle kasabasına yerleşti. Hadramöfbt tarafına gittiğine döe2ir rivöe2yetler de vardır. Kur'öe2n-ı kerimin değişik öe2yet-i kerimelerinde Söe2lih aleyhisselöe2mdan ve kavminden bahsedilmekte olup, Semöfbd kavminin helöe2k edilişi meöe2len şöyle bildirilmektedir. Semöfbd kavmine gelince: Biz onlara doğru yolu gösterdik de onlar, körlüğü (cöe2hillik ve sapıklığı) hidöe2yete tercih ettiler. Bunun üzerine onları, kazandıkları (işledikleri) günöe2h yüzünden şiddetli azap yıldırımı yakalayıverdi. İmöe2n edip de azöe2bımızdan korkanları ise kurtardık. (Fussilet söfbresi: 17- 18)



MödbCİZELERİ:



1- Kayadan deve çıkartması. 2- Söe2lih aleyhisselöe2mın kavminin bulundukları yerde hamt denilen meyvesiz ağaçlardan başka ağaç yoktu. "Hak peygambersen, bu ağaçlar meyve versin!" diye kendisine möfbcize teklifinde bulundular. Söe2lih aleyhisselöe2m duöe2 edince, bu ağaçların hepsi çeşit çeşit meyveler verdi. 3- Söe2lih aleyhisselöe2mın duöe2sı bereketiyle büyük taştan su çıkmıştır. 4- Söe2lih aleyhisselöe2mın çadırına ateş tesir etmemiştir. Şöyle ki, kavmi koyuncu idi. Senenin böe2zı aylarını sahralarda, yaylalarda çadır kurarak geçirirlerdi. İmöe2n etmeyenlerden biri, gizlice Söe2lih aleyhisselöe2mın çadırını ateşe verince, çadır yanmağa başladı. Bunun üzerine kavminden köe2fir olanlar; "Hak peygamber isen, çadırındaki yangını söndür!" diye alay etmeye, eğlenmeye başladılar. Hazret-i Söe2lih, yangının sönmesi için duöe2 edince, kendi çadırı kurtulup, ateş köe2firlerin çadırlarına geçti ve hiçbir çadır kalmayıp, içindeki eşyöe2larla beröe2ber, yanıp kül oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder