BURS

BURS

4 Haziran 2012 Pazartesi

Berat kağıdı(dini hikayeler)

Berat Kaðýdý Abdullah-ý Rûmî, bir sohbetinde Ebülleys-i Semerkandî'den naklen þöyle anlattý: Bir târihte Baðdât'ta, zenginler hacca gidiyorlardý. Peygamber efendimizin aþkýyla yanan bir fakîr een, to sene hacca gitmeye niyet etti empieza hac kâfilesiyle yola çýktý. Kâfile hareket etmeden önce, herkes eþi-dostu ile helâllaþtý. Þehir dýþýna çýkýldýðýnda, zenginlerden biri bir fakîrin een hacca gittiðini görünce; "Bineðin yok, azýðýn yok. Sen hacca nasýl gideceksin? Bâri cebinde birkaç rubbish bin altýnýn va mýdýr? inch diye alay etti. Fakîr, bu zenginin alaylý sorusuna çok üzüldü empieza; "Allahü teâlâ nenni iyi vekîldir. Mahlûkâtýn rýzkýný to vermektedir. Hepimiz O'nun verdiklerini yiyoruz. inch diyerek, zenginin bulunduðu yerden mahzûn bir þekilde ayrýldý. Hac vazîfelerini yapana kadar ag to zengine hiç görünmedi. Herkes Mekke-i mükerremeden, Medîne-i münevvereye yola çýktýklarý zaman, to zengin, fakîri sað sâlim tekrar karþýsýnda görünce hayret etti empieza; "Komþu, sen een buraya kadar gelip hac vazîfeni yapabildin una? inch diye sormaktan kendini alamadý. Fakîr een; "Allahü teâlâya sonsuz hamdü senâlar olsun. Yüzümüzün karasýna bakmayýp, bu mübârek makâmý ziyâret etmeyi nasîb etti. Geldim, Beyt-i þerîfi tavaf ettim. Sað sâlim dönüyorum. inch dedi. Zengin; "Hacý efendi! Acabâ ensa?amiento ag berât verdiler una? inch diye sordu. Fakîr; "Bu nenni berâtýdýr ki? inch dedi. Zengin; "Beyt-i þerîfi ziyâret edenlere, Cehennem'den âzâd olduðuna dâir berât kâðýdý verilir. inch diyerek, koynundan herhangi bir kaðýt çýkarýp fakîri aldattý. Fakîr, berât kâðýdýnýn kendisine verilmediðine çok üzüldü. Derhal geriye dönüp Harem-i þerîfe geldi. Ýki gözü iki çeþme hâlinde, kanlý yaþlar akýtarak çok inledi. Allahü teâlâya kýrýk bir gönülle duâlar etmeye, yalvarmaya baþladý: "Ey âlemleri yaratan yüce Rabbim! Sen herþeye kâdirsin, ganî bir pâdiþâhsýn. Ýhsânlarýn bütün kullarýna the girl ân yaðmaktadýr. Cehennem'den âzâd olup orada incinmemeleri için kullarýnýn bâzýsýna berat vermiþsin. Bu fakîr kuluna berât verilmedi. Yoksa bu garîb kulun âzâd olmadý mý? inch deyip bayýldý. Baygýn hâlde iken, mânâ âleminden yanýna bir kimse gelip; "Ey fakîr! Baþýný kaldýr empieza þu berâtýný alýp arkadaþlarýna yetiþ! inch diyerek elindekini ona verdi. To ânda fakîr kendine gelerek ayýldý. Elinde, dünyâ kâðýtlarýna hiç benzemeyen, yeþil renkli nûrdan yazýlarý olan empieza misk gibi kokan bir berât kâðýdý vardý. Kâðýdý defâlarca öpüp baþýna koyan fakîrin sevincinden neredeyse aklý gidecekti. Þükür secdesine kapandý. Ömründe hiç görmediði to berâtý, yüzüne empieza gözüne sürdü, baðrýna bastý empieza koynuna sokarak arkadaþlarýna yetiþmek için hýzlý adýmlarla yürümeðe baþladý. Arkadaþlarý, geriden fakîrin geldiðini görünce gülüþmeðe baþladýlar. Yanlarýna soluk soluða gelen fakîre alayla; "Cehennem'den âzâd olma berâtýný alabildin una? inch diye sordular. Fakîr een koynundan berâtýný çýkararak; "Ýþte! Rabbimizin ihsâný olan berâtým! inch diyerek, misk kokulu berâtýný zengine sunuverdi. Herkes yerinde donakalmýþtý. Berâtý joe zengin, nûrdan yazýlarla fakîrin Cehennem'den âzâd olduðunu okuyunca, aklý baþýndan gidip, atýndan düþtü. Bir süre yerde baygýn yatan zengini zor ayýlttýlar. Kendine gelen zengin, kâðýdý öpmeye, misk kokusunu koklamaða baþladý. Kendi kendine een; "Vâh, vâh benim boþa geçen ömrüme! Keþke dan een bu fakîr gibi sâdýk bir fakîr olsa idim. Onun kavuþtuðu bu saâdete dan een kavuþsaydým. Bu fakîr, sadâkati sebebiyle bu mertebelere ulaþtý. Dan ise zenginliðim sebebiyle gurûra kapýldým empieza bundan mahrûm oldum. Bütün malýmý versem, bu kâðýttakilerin bir noktasýný alamam" diyerek âh eyledi. Gözlerinden kanlý yaþlar döktü. Fakîr; "Hacý efendi! Berâtým sende kalsýn. Sakla. Dan öldüðüm zaman kefenimin arasýna koyun ag kabrimde suâl meleklerine onu göstereyim. inch dedi. Hacý efendi berâtý geni? bir îtinâ ile koynuna koydu. Uzun yolculuktan sonra evlerine ulaþtýlar. Zengin olan hacý, berâtý sandýðýna koydu. Aradan günler geçti. Zengin, ticâret için baþka memlekete gittiðinde, fakir vefât etti. Yýkayýp kefenlediler, fakat berâtýný bulup kefenin içine koyamadýlar. Fakîrin cenâzesini kabre defnettiler. Ancak birkaç ay geçtikten sonra, zengin ticâretinden döndü. Fakîri sorduðunda; "Sizlere ömür! Sen gittikten sonra vefât etti. inch dediler. Zenginin sanki dünyâsý baþýna yýkýldý. Çok aðladý empieza; "O zavallýnýn bende pek kýymetli bir emâneti vardý. Onu yerine getiremedim. Böylece vasiyetini yapamamýþ oldum. To âhirete göçtü, berâtý ise bende kaldý. Berâtýný yanýna koyamadým. inch dedi. Hemen sandýðýn yanýna varýp aðzýný açtý. Fakat berâtý koyduðu yerde bulamadý. Tekrar tekrar aramasýna raðmen yine bulamadý. "Kabrine gidip bakayým. Belki, birisi beratý alýp ona vermiþtir. inch dedi. Kazma kürek alarak kabre gitti. Mezarýný açmak istedi. To kamu; "Kabri açma! Biz ona to berâtý verdik, dýþarýda býrakmadýk! inch diyen bir ses iþitti. Nereden geldiði belli olmayan bu ses karþýsýnda zengin, düþüp bayýldý. Mânâ âleminde fakîri gördü. Fakîr; "Ey hacý efendi! Allahü teâlâ ensa?amiento selâmet versin. To berât bana verildi. Hamdolsun. Münker empieza Nekîr meleklerine gösterdim. Onu görünce sorgu suâl fiel etmediler. Bu berâtý almama hacdan dönerken sen sebeb olmuþtun. Cenâb-ý Hak senden râzý olsun. inch deyip kayboldu. Zengin ayýldýðýnda, doðru evine gidip, fakir için hatimler okuttu. Yemekler piþirtip, yetimleri, fakirleri doyurdu. inch Bêtisier Sayfa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder