BURS

BURS

4 Haziran 2012 Pazartesi

ayakkabının çamuru(dini hikayeler)

Ayakkabýnýn Çamuru Bâyezîd-i Bistâmî yaðmurlu bir havada Cumâ namazýna gitmek için evinden çýktý. Saðnak hâlde yaðan yaðmur, yolu çamur hâline getirmiþti. Yaðmur bitinceye kadar bir evin ihâta duvarýna dayandý. Çamurlu ayakkabýlarýný duvarýn taþlarýna sürerek temizledi. Yaðmur yavaþlayýnca câmiye doðru yürüdü. Bu sýrada aklýna bir mecûsînin duvarýný kirlettiði geldi ve üzülerek; "Onunla helâlleþmeden nasýl Cumâ namazý kýlabilirsin? Baþkasýnýn duvarýný kirletmiþ olarak nasýl Allahü teâlânýn huzûrunda durursun? " diye düþündü ve geri dönüp o mecûsînin kapýsýný çaldý. Kapýyý açan mecûsî; "Buyrun bir arzunuz mu var? " diye sorunca; "Sizden özür dilemeye geldim. " dedi. Mecûsî hayretle; "Ne özrü? " diye sordu. O da; "Biraz önce duvarýnýzý elimde olmadan çamurlu ayakkabýlarýmý temizlemek maksadýyla kirlettim. Bu doðru bir hareket deðil. Yaðmurun þiddeti bu inceliði unutturdu. " deyince, Mecûsî hayretle; "Peki ama ne zararý var? Zâten duvarlarýmýz çamur içinde. Sizin ayaðýnýzdan oraya sürülen çamur bir çirkinlik veya kabalýk meydana getirmez. " dedi. Bâyezîd-i Bistâmî; "Doðru ama, bu bir haktýr ve sâhibinin rýzâsýný almak lâzýmdýr. " dedi. Mecûsî; "Size bu inceliði ve insan haklarýna bu derece saygýlý olmayý dîniniz mi öðretti? " diye sorunca; "Evet dînimiz ve bu dînin peygamberi olan Muhammed aleyhisselâm öðretti. " dedi. Mecûsî; "O hâlde biz niçin bu dîne girmiyoruz? " diyerek kelime-i þehâdet getirip müslüman oldu. Ana Sayfa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder