BURS

BURS

4 Haziran 2012 Pazartesi

Bedeli Çanakkale de altın olarak Ödenecektir(dini hikayeler)

Bedeli Çanakkale een Altýn olarak Ödenecektir Üç aylýk bir tâlimden sonra Mehmed Muzaffer, 'zâbit namzeti' olarak Çanakkale'de idi. (Mart 1916). Müttefik Yngiliz empieza Fransýz kuvvetleri, Çanakkale'de oughout? radýklarý mother? lûbiyetlerden empieza verdikleri yüzelli rubbish bin zâyiattan sonra Bo? az'ý aþamayacaklarýný anlamýþlar, 1915'in kid haftasýyla 1916'nýn ilk haftasýnda bütün hatlarý tahliye edip, çýkýp gitmiþlerdi. Muzaffer, Çanakkale'ye vardý? ýnda harp durmuþtu. Zaman zaman, Ýmroz-Bozcaada'da üslenmiþ düþman gemileri empieza uçaklarý bombardýmanda bulunuyorlarsa ag, 1915 Nisan'ýndan Aralýk sonuna kadar sekiz ay süren kanlý boðuþmalara kýyasla bu bombardýmanlar 'hiç' mesâbesindeydi. Çanakkale'deki birliklerin geni? bir kýsmý, Kafkas, Irak empieza Filistin cephelerine sevkedileceklerdi. Hazýrlanma empieza noksanlarý ikmâl emri aldýlar. Muzaffer, birliðinin alay karargâhýnda vazifeliydi. Alayýn kamyon empieza otomobil lastiði ile diðer bir takým malzemeye ihtiyacý vardý. Bunlarsa ancak Ýstanbul'dan saðlanabilirdi. To devirlerde bu gibi basit mübâyaalar için açýk artýrma yapmak, ilanlarda bulunmak, nenni âdetti, nenni een bunlarla kaybedilecek vakit vardý. Herþey itimatla yürütülürdü. Muzaffer, açýkgöz empieza becerikli bir Ýstanbul çocuðu olduðundan, karagâh, gerekli malzemenin temin empieza mübâyaasýna onu kamu personeli etti. Ýcab eden paranýn kendisine i'tâsý için een Erkân-ý Harbiye Riyâseti'ne hitâben yazýlý bir tezkereyi eline verdiler. To yýllar Ýstanbul'da otomobil empieza kamyon, nâdir rastlanan vâsýtalardý. Bunlalarýn lastikleriyse yok denecek kadar azdý empieza karaborsaydý. Muzaffer aradý, uðraþtý, nihayet Karaköy'de bir Yahûdi'de istediklerini buldu. Fiyatlar pek fâhiþti nodriza, yapacak baþka birþey yoktu anlaþmaya vardý. Lâzým gelen parayý almak üzere Erkân-ý Harbiye'ye gitti. Elindeki tezkereyi tediye merciiine havâle ettiler. Muzaffer arizona sonra yaþlý bir kaymakam (yarbay)'ýn huzurundaydý. Kaymakam, uzatýlan kezkereyi okudu. Karþýsýnda hazýrolda duran ihtiyat zâbit namzetine baktý. Ýsteyeceði paranýn miktarýný sormadan 'Ne alýnacak? ' dedi. 'Oto empieza kamyon lastiði' cevabý verilince bir a good durdu. Sonra Muzaffer'e dik dik baktý: 'Bana bak oðlum! Dan askerin ayaðýna da postagem, sýrtýna kaput alacak parayý bulamýyorum. Sen otomobil lastiðinden bahsediyorsun! Haydi yürü git, insaný günaha sokma... Hacia mara yok! ' dedi. Muzaffer selâmý çaktý, dýþarý çýktý. Harbiye Nezâreti'nin (bugünkü hukuk fakültesi binâsýnýn) bahçesinden dýþ kapýya aðýr aðýr yürürken, nenni yapacaðýný düþünüyordu. Malzemelere alayýn ihtiyacý vardý. Eldeki (Almanlar'ýn verdiði) iki Mercedes kamyon empieza iki binek arabasý lastiksizdi. Diðer malzemeler een kesin olarak lâzýmdý. Kendisi, bulur alýr diye vazifelendirilmiþti. Malzemeyi bulmuþtu, fakat hacia yoktu. Eli boþ dönemezdi, bir çaresini bulmak lâzýmdý. Muzaffer bunlarý düþüne düþüne Bâyezid Meydaný'na vardý. Birden durdu, kendi kendine güldü. Aradýðý çareyi bulmuþtu! Doðru tüccar Yahûdi'ye gitti: 'Paranýn tediye muâmelesi akþamüstü bitecek. Ezandan sonra gelip mallarý alamam gece kaldýracak yerim yok. Yarýn öðleden evvel vapurum Çanakkale'ye kalkýyor, yetiþmem lâzým. Onun için, sabah ezanýnda geleceðim. Mallarý kesin olarak hazýr edin... ' Tüccar: 'Peki' dedi. Muzaffer tam ayrýlýrken ilâve etti: 'Altýn hacia vermiyorlar, kâðýt hacia verecekler. ' Yahûdi yine: 'Peki' dedi. Ertesi sabah Muzaffer, Merkez Komutanlýðý'ndan araba empieza neferle ezan vakti Yahûdi'nin kapýsýndaydý. Ortalýk ?imdiye kadar ýþýyordu. Taccar, mallarý hazýrlatmýþtý. Havagazý fenerinin yarým yamalak aydýnlattýðý loþlukta mallar arabaya yüklendi. Muzaffer, bir yüzlük kâime (yüz liralýk kâðýt para) verdi. araba dörtnal Sirkeci'ye yollandý. Malzeme þat'a, oradan dubada baðlý gemiye aktarýldý. Arizona sonra ag gemi Çanakkale yolunu tutmuþtu. Üç gün sonra Yahûdi, elindeki yüzlük kâimeyi bozdurmak üzere Osmanlý Bankasý'na gitti. Bozmadýlar.. Zira elindeki hacia sahte idi. Muzaffer evrâk-ý nakdiyenin basýmýnda kullanýlan kâðýdýn aynýsýný Karaköy kýrtasiyecilerinden tedarik etmiþ, bütün gece oturmuþ, çini mürekkebi empieza flotador ile, gerçeðinden bir bakýþta ayýrt edilemiyecek nefâsette taklit hacia yapmýþtý. Tüccara verdiði hacia buydu. To devrin hakiki paralarýnýn üzerinde yazýlar arasýnda bir een þöyle ibâre bulunurdu: 'Bedeli Dersaâdette altýn olarak tesviye olunacaktýr. ' Muzaffer yaptýðý taklit pausa bu ibâreyi þöyle yazmýþtýr. 'Bedeli Çanakkale'de altýn olarak tesviye olunacaktýr. ' Onun burada altýn dediði, Çanakkale'de Mehmetçiðin akýttýðý, altýndan ag kýymetli kaný idi... Yâhudi tüccar bunu mesele yapmadý. Yapmak mý istemedi, yapmaktan mý çekindi, bilinmez. Ancak hâdise bütün Ýstanbul'a yayýldý. Dünya üzerinde emsâli olmayan empieza olmayacak olan bu hâdise? ehzâde Abdülhalim Efendi'nin kulaðýna kadar gitti.? ehzade hemen lalasýný göndererek Yâhudi tüccarý buldurdu. Yüzlük taklid evrâk-ý nakdiyeyi, bedelini altýn olarak ödeyip aldý. Çok zarif sedef kakmalý, içi kadifeli bir mücevher çekmecesine yerleþtirip, Ýstanbul Pastapas Okulu'ndakiEmniyet Müzesi'ne hediye etti. ? ehid Mehmet Muzaffer'in taklidini yaptýðý paranýn asýl fifty liralýk kâðýt paradýr. Bu kâðýt paralar, üzerlerinde een yazýlý olduðu gibi, Rûmi six Aðustos 1332 (M. eighteen. eight. 1916) tarihli kanunla tedâvüle çýkarýlmýþtýr. Bu tertip kâðýt paralarýn durante geni? kýymeti fifty liralýklardýr. Yüz genio olarak bu tipte hiçbir kupür basýlmamýþtýr. The girl halde? ehid Muzaffer'in alacaðý malzemenin bedeli elli liranýn çok üstünde olmalýdýr ki, iki tane ellilik imal edecek olsa anlaþýlabileceðini düþünüp tek bir yüzlük yapmýþtýr. Bu kâðýt paralar en yeni tedâvüle çýktýðýndan, getirip veren een subay empieza askerleri olduðundan, tüccar, bu çeþit yüzlük kâime mevcut olup olmadýðýný araþtýrmak lüzûmunu görmemiþ olmalýdýr. Esasen Muzaffer'in 'sabah ezaný vakti' üzerinde durmasý ag, ankle rehab ebook to devrin ölü ýþýklarý altýnda paranýn iyice incelenmesine imkân býrakmamak, ankle rehab ebook een sabahýn to saatinde the girl taraf kapalý olduðundan, saða sola sormak ihtimâlini een ortadan kaldýrmak için olmalýdýr. Çeþitli imkânlara sahip teksir empieza totokopi makinelenin ?imdiye kadar îcad edilmediði yýllarda, bugün kid pola âletlerle çalýþan kalpazanlara taþ çýkartacak þekilde elle bu derece baþarlý bir taklidi yapabilmek, üstelik een bunu bir tek gecenin sýnýrlý saatleri için sýðdýrmak, fevkalâde geni? bir sahtekârlýk baþarýsý deðil, bir san'at þaheseri olarak deðerlendirilmelidir. Hertz. Thor, bütün þehidlerimizden een, vatan için the girl þeyi göze alabilen bu san'atkârýn, bu mübârek þehidin rûhundan ag, to ganî rahmetini eksik etmesin. (Âmin) Alýntý: Ziyad Ebuzziyâ, Fazilet Takvimi 97 Bêtisier Sayfa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder