''AHİRETE NE KALDI''

                                             ''AHİRETE NE KALDI''

'''Arapça bazen bir harf, o kadar büyük bir anlam değişimine sebeb oluyor ki,Allah'ın Kelamı'nı 

doğru telaffuz edebilmemiz için hep bu haklı sebep öne sürüldü bize.İşte biri kaygısız ve ölçüsüz 

biçimde tüketme,diğeri ise kanaat getirip helal dairede harcama anlamı taşıyan israf ve tasarruf 

kelimelerinin kökenleri  de birbirine bir harf kadar yakın aslında.Şöyle ki  tasarruf kelimesi 'sa-ra-fe'

kökünden gelip sad harfiyle yazılırken, israfın temelini ,sin harfiyle başlayan 'se-ra-fe' fiili

oluşturuyor.'''

Belki de Rabbim bu küçük nüansla bize irade ve iradesizlik arasındaki ince çizgiyi ve uzaktan bakıldığında görülen ufacık farkı hatırlatmış oluyor.Ama ne yazık ki o fark yakına geldiğinde, büyüdükçe büyüyor.Basit gibi görülen hatalar yerini çıkmazlara bırakıyor.Zira harcama yapmak o kadar kolay ki,azıcık bir irade ve vakit boşluğu, hele fıtraten de alışverişten zevk alıyorsa bir insanı, iki saat içinde eli kolu torbalarla dolup taşacak hale getirebiliyor.

Aslımda herkes'' O kadar da iradiyeredesiz değilim .'' diyerek kendince bir şekil kota koyuyor bütçesineve böylelikle tasarruf ettiğini sanıyor.Koyduğu ölçülerden memnun kalmış olacak ki karşısındakileri de müsriflikle suçlamaya başlıyor.Ama bu sırada  ne hikmetse kendi harcama ölçütlerinin ne kadar doğru olduğunu  düşünmüyor. Tıpkı fıkrada olduğu gibi ''Temel bir gün bakkala gitmiş doksandokuztane ekmek istemiş.Bakkal''Yüz tane olsa olmaz mı ''? diye sorunca Temel yanıtlamış;Ula kim yiyecek o kadar ekmeği? Temel için doğru harcama  arasındaki fark belki bir ekmek, peki ya bizim sınırımız nerede başlayıp,nerede bitiyor.İsraf etme kaygısı bir tek hayırda bulunurken mi aklımıza geliyor?

Yoksa herşeyi bu dünyada tüketme sevdasına mı düştük? Eğer öyleyse ''Bütün zevklerinizi dünya hayatınızda kullanıp tükettiniz,onlarla safa sürdünüz.Allah'ın verdiği o güzel ve hoş nimetleri israf edip bitirdiniz.Hakkınınızı dünyada kullanıp öbür tarafa birşey bırakmadınız.''ayetini hatırlatmakta fayda var.Zira soframızı bin çeşit nimetle donatmak,tatmin çitamızı yükseltmekten başka bir işe yaramıyor.Fettullah Hoca Efendi'nin dediği gibi  yutaktan içeriye gittikten sonra baklava ve böreğin 

soğan ve sarımsaktan pek farkı olmadığını  düşünsek iştahımızı gemlemek biraz  daha mümkün  hale gelebilir belki de .Ama gel de  bunu yiye içe  kabaran nefsimize anlat!!!Hani türkide diyor ya:''Yuh nefsine uyanlara'',Bizimkisi işte o hesap. ''Herşey irademizin hakkını vermekten geçer.''

''İnsanlardan öyleleri vardırki;inanmadıkları halde Allah'a ve ahiret gününe inandık derler''

Searches related to ahiretle ilgili

ahiretle ilgili resimler
ahiretle ilgili video
ahiretle ilgili filmler
ahiretle ilgili videolar

ahiretle ilgili hikaye
ahiretle ilgili ayetler ve müşrikler
ahiretli ilgili haberler
ilginç konular ve ilgili haberler