BURS

BURS

1 Nisan 2012 Pazar

111. YÜZ ON BİRİNCİ MEKTUP


 111. 

YÜZ ON BİRİNCİ MEKTUP

Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçdiği kullarına selâmet olsun! (Tevhid) kalbi Allahü teâlâdan başka şeylere bağlanmakdan kurtarmak de- mekdir. Kalbi mâ-sivâya çok az bile olsa, bir bağlılığı bulunan kimse, tev- hîd sâhibi olamaz. [(Mâ-sivâ), Allahü teâlâdan başka şeylerin hepsi demek- dir.] Bu ni'meti elde etmeden önce, vâhid, birdir demek ve vâhid bilmek, huzûr sâhiblerine göre boş lâf olur. Evet, îmân etmiş olmak için, vâhid de­mek ve vâhid bilmek lâzımdır. Fekat bu, Allahü teâlâdan başka tapınacak hiçbirşey yokdur, demekdir. Allahü teâlâdan başka hiçbirşey var değildir demekle, onun arasındaki başkalık meydândadır. Tasdîk, îmân, ilmle olur. Vicdânla anlamak ise bir hâldir. Bu hâle kavuşmadan önce, bunun üzerin­de konuşmak doğru olmaz. Büyükler arasında, bu hâlden söz edenler, şu ikisinden biridirler: Yâ kendilerini hâl kaplıyarak örtülmüşlerdir. Bunun için, sorguya çekilmez, suçlanmazlar. Yâhud, hâllerini başkalarına örnek olmak için bildirmişlerdir. Böylece, başkaları, kendi hâllerini, bu büyük­lerin hâlleri ile ölçerek, doğru olup olmadıklarını anlasınlar. Bu ikisinden başka sebeble, hâlini, sırrını açıklamak yasakdır. Hak teâlâ, o büyüklerin hâllerinden az birşey, biz yabancılara da ihsân eylesin! Muhammed Mus- tafânın sünnet-i seniyyesine [ya'nî ahkâm-ı islâmiyyeye] yapışmakla şeref­lendirsin "alâ masdarihessalâtü vesselâmü vettehıyye"! Sevgili Peygambe­ri "aleyhi ve aleyhimüssalevâtü vetteslîmât" ve Onun Âli "radıyallahü te­âlâ aleyhim ecma'în" hurmetleri için bu düâmızı kabûl buyursun! Âmîn! Ayrıca başınızı ağrıtayım ki, bu düâcınızın mektûbunu getiren, meyân şeyh Abdülfettâh hâfız, olgun bir kimsedir. Bir insan evlâdıdır. Bakacağı kimseleri çokdur. Kızlar babasıdır. Geçim darlığından dolayı ihsân sâhib- lerine baş vurmakdadır. Beklediğine kavuşacağını umarım. Başınızı dahâ çok ağrıtmakdan çekindim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder