103.
YÜZ ÜÇÜNCÜ MEKTUP
Allahü teâlâ âfiyet versin! Öyle bir âfiyet
versin ki, büyüklerden biri, hep düâ eder,
Allahü teâlâdan bir günlük âfiyet isterdi. Adamın biri, bu zâta,
(Sen hergün âfiyetde değil misin?) dedi. (Allahü teâlâdan öyle
bir gün istiyorum ki, sabâhdan akşama kadar Allahü teâlâya hiçbir günâh
işlemiye- yim. Âfiyetle geçen gün böyle olur) buyurdu.
Cenâb-ı Hak, size de, böyle âfiyetli günler
ihsân eylesin!
Çok zemândan beri, Serhend şehrinde kâdî
ya'nî islâm mahkemesinin hâkimi yokdur. Bunun
için, islâmiyyetin emrlerinden birkaçı yapılamamak- dadır.
Meselâ: Kardeşimin çocuğu yetîmdir. Babasından kendisine mîrâs
mal kalmışdır. (Vasî)si
yokdur. İslâmiyyetin izni olmadan bu mal kullanı- lamamakdadır.
Eğer kâdî olsa, onun izni ile iş kolaylaşır. Bunun gibi yapı-
lamıyan dahâ başka şeyler de vardır.
Bir
kefendir âkıbet, sermâye-i beğ ve fakîr, Varlığa
mağrur olan, mecnûn değil de, yâ nedir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder