110.
YÜZ ONUNCU MEKTUP
Hak teâlâ sizi, yüksek insanların istediği
şeylerin sonuna kavuşdursun! İnsan, kulluk
vazîfelerini yapmak için ve hep Hak teâlâ ile olmak için yaratıldı. Bunlara
da, geçmişlerin ve geleceklerin efendisine "aleyhi mines-
salevâti etemmühâ ve minetteslîmâti ekmelühâ" zâhiri ve
bâtını tâm uydur- madıkca,
kavuşulamaz. [Ya'nî harâmlardan ve mekrûhlardan sakınma- dıkca
kavuşulamaz.] Allahü teâlâ, bizim ve sizin sözlerimizi ve işlerimizi ve
zâhirlerimizi ve bâtınlarımızı ve ibâdetlerimizi ve i'tikâdlarımızı,
o yüce Peygambere "sallallahü teâlâ aleyhi ve âlihi ve sellem" uygun
yapmakla şereflendirsin! Âmîn yâ Rabbel'âlemîn. Fârisî beyt tercemesi:
Hak teâlâdan başka olarak özenilen herşey,
ma'bûd olur. Hak teâlâdan başkasına ibâdet
etmekden kurtulmak için, Ondan başka hiçbirşeye özenmemek, hiçbirşeyin
arkasına düşmemek lâzımdır. Âhıreti, Cennet ni'met- lerini
istemek de, böyledir. Bunları istemek, her ne kadar sevâb ise de, mu-
karreblerce günâh sayılır. Âhıretdeki şeyleri istemek böyle
olunca, dünyâ işlerine düşkün olmanın neye varacağını
anlamalıdır. Çünki dünyâ, Hak te- âlânın
sevmediği şeylerdir [Harâmlar ve mekrûhlardır]. Dünyâdaki şeyleri yaratdığından
beri onlara hiç kıymet vermemişdir. Allahü teâlânın sevmediği şeyleri sevmek,
günâhların başıdır. Bunlara düşkün olanlar, arkalarında koşanlar merhametden
uzak olur. Hadîs-i şerîfde, (Dünyâ mel'ûn- dur ve
dünyâda olan şeylerden Allah için yapılmıyanlar mel'ûndur) buyu-
ruldu. Allahü teâlâ, hepimizi dünyânın ve dünyâda olanların
şerrinden, zararlarından korusun. Sevgili Peygamberi ve geçmişlerin,
geleceklerin efendisi Muhammed aleyhisselâmın hurmetine düâmızı kabûl
buyursun! Ves- selâm, vel-ikrâm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder