74.
YETMİŞ DÖRDÜNCÜ MEKTUP
Bu mektûb, Mirzâ Bedî'uz-zemâna
"rahmetullahi aleyh" yazılmışdır. Fa- kîrleri sevmek ve onlara iyilik etmek ve
islâmiyyete uymak lâzım olduğu
bildirilmekdedir:
Şerefli
mektûbunuz ve latîf yazılarınız geldi. Allahü teâlâya hamd olsun!
Okuyunca, fakîrlere sevginiz ve bağlılığınız anlaşıldı. Çünki bu
sevgi, se'â- detin sermâyesidir. Onlar, Allahü teâlânın
celîsleridir, hep Onunla birlik- dedirler.
[Çünki, (Buhârî) ve (Müslim)de
bildiriliyor. Bir hadîs-i kudsîde, (Ben,
kulumun zan etdiği gibiyim. Kulum beni zikr ederken, ben muhakkak onun ile
berâber bulunurum) buyuruldu.] (Onlarla
birlikde olanlar şa- kî olmaz) buyuruldu. [Bu hadîs-i şerîf,
(Buhârî) ve (Müslim) sahîhinde
yazılıdır. Onları bulamayıp, kitâblarını okuyanlar da şakî olmaz.] Resûlulla-
hın "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem", kâfirlere
gâlib gelmesi ve işlerin kolaylaşması için, muhâcirlerin fakîrleri hurmetine
düâ buyurduğu, [Taberâ- nîde ve Ebû Nu'aym
ve Hâfız-ı Münzirînin "rahmetullahi aleyhim ec- ma'în"
(Tergîb) kitâbında] bildirilmekdedir. Peygamberimiz
"aleyhissalâ- tü vesselâm"
muhâcirlerin fakîrlerinin şânlarını bildirmek için, (Saçları
karışmış çok kimse vardır ki, kapılardan kovulurlar. Allahü teâlâya yemîn etseler,
yemîn etdikleri şeyi elbette yaratıp verir) buyurdu.
Ey mes'ûd
insan! Kıymetli mektûbunuzda, (Dünyâ ve âhıretin sâhibi... )
yazmışsınız. Bu söz, ancak Allahü teâlâ için söylenir. Elinden
hiçbirşey gel- miyen bir köle, nasıl olur da, herhangi bir
bakımdan sâhibi ile ortaklığı arayabilir? Sâhib olmak yolunu tutabilir? Hele
âhıretde. İster hakîkat olarak, isterse mecâz
olarak düşünülsün, mâlik ve sâhib yalnız Allahü teâlâdır. Hak
teâlâ, kıyâmet günü, (Bugün,
mülk kim içindir?) buyurur. Cevâb olarak yine kendisi,
(Kahhâr, Gâlib olan bir Allah içindir) buyurur. O gün kullar
için, korkudan sığınmakdan başka birşey yokdur.
Pişmânlıkdan, şaşkınlıkdan başka birşey
yapamazlar. Allahü teâlâ, o günün şiddetini, kulların sıkıntısının çokluğunu
bildirmek için, Hac sûresinin birinci [1] âyetinde meâlen,
(O günün zelzelesi çok büyük
şeydir. O gün kadınlar memedeki çocuklarını unuturlar. Hâmile hâtûnlar
çocuklarını düşürürler. İnsanlar serhoş olmuşlar sanılır. Onlar serhoş
değildir. Fekat, Allahü teâlânın azâbı çok şid-
Nasîhatların başı şudur ki, islâmiyyetin sâhibine "aleyhissalâtü
vesselâ- mü vettehıyye" uymak lâzımdır.
Resûlullaha uymıyanlar, âhıretde azâbdan kurtulamaz.
Bundan sonra, dünyânın süslerine düşkün olmamak, varlığına
ve yokluğuna aldırış etmemek lâzımdır. Çünki, Allahü teâlâ
dünyâyı sevmez, ona kıymet vermez. Bunun için, kulun
dünyâlığı olmakdansa, olmaması da- hâ
iyidir. Dünyânın kimseye fâide vermediğini ve elden çabuk çıkdığını
herkes bilmekde, hattâ görmekdedir. Dünyânın malına, mevkı'ine
düşkün olanların, bunlara kavuşmak için uğraşıp da,
ânsızın hepsini bırakıp gidenlerin hâlini görerek ibret alınız! Allahü teâlâ,
bizi ve sizi, Peygamberlerin en üstününe
"aleyhi ve alâ âlihissalâtü vesselâm" uymakla şereflendirsin! Âmîn.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder