40.
KIRKINCI MEKTUP
İhlâsı bildirmekdedir:
Allahü teâlâya hamd ederiz. Onun Peygamberine
"sallallahü aleyhi ve sellem" düâ ve
selâm ederiz.
Oğlum! Sülûk konaklarını ve cezbe makâm- larını
geçdikden sonra, anlaşıldı ki, seyr ve sülûkdan
maksad, ya'nî tesav-
vuf yolculuğundan maksad,
ihlâs makâmına varmakdır. İhlâs
makâmına ka
vuşabilmek için, enfüsî ve âfâkî ma'bûdlara
tapınmakdan kurtulmak
lâzımdır. İhlâs,
islâmiyyetin üç kısmından birisidir. Çünki,
islâmiyyet üç
kısm- dır: İlm, amel ve ihlâs.
Görülüyor ki,
tarîkat ve hakîkat, islâmiyyetin bir
kısmı olan, ihlâsı elde etmeğe yarar,
ya'nî
islâmiyyetin yardımcısıdır. Sözün doğrusu
da budur.
Ne yazık ki herkes bunu anlıyamıyor. Rü'yâlar ile,
hayâller ile
aldanarak kanâ'at ediyorlar. Çocuk gibi,
ceviz meviz ile vakt geçiriyorlar.
Böyle kimselerin,
islâmiyyetin üstünlüğünden, inceliğinden ne
haberi
olur? Tarîkatin ve hakîkatin ne olduğunu nasıl
bilirler?
İslâmiyye- ti cevizin kabuğu gibi bir örtü
sanıp,
cevizin özü, tarîkatdir, hakîkatdir derler. İşin
iç yüzünü görememişler,
aşkdan, zevkden
işitdikleri, ezberledikleri sözlerle avunurlar. Ahvâl
ve
makâmlara kavuşmak için can atarlar. Bunları
birşey sanırlar. Allahü teâlâ
bunlara, doğru yolu
görmek nasîb etsin. Bize
ve size ve bütün sâlih
kullarına selâmet versin! Âmîn.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder