BURS

BURS

30 Mart 2012 Cuma

105. YÜZ BEŞİNCİ MEKTUP


 105. 

YÜZ BEŞİNCİ MEKTUP

Tabîbler diyor ki, hasta perhîz yapmalıdır. İyi olmadan önce ona gıdâ iyi gelmez. Yağlı kuş eti bile böyledir. Hattâ hastalığını artdırır. Fârisî mısra' tercemesi:
Bunun için, önce hastayı iyi etmeği düşünmek lâzımdır. Bundan sonra, uygun gıdâ vererek, eski kuvvetli hâline kavuşdurulması düşünülür.
Bunun gibi, (Kalblerinde hastalık vardır) meâlindeki âyet-i kerîmede bil­dirilen kalb hastalığına yakalanmış olanların hiçbir ibâdeti ve tâ'ati fâide ver­mez, belki zarar verir. (Çok Kur'ân-ı kerîm okuyanlar vardır ki, Kur'ân-ı ke­rîm bunlara la'net eder) hadîs-i şerîfi meşhûrdur. (Çok oruc tutanlar var­dır ki, onun orucdan kazancı, yalnız açlık ve susuzlukdur) hadîs-i şerîfi de sahîhdir. Kalb hastalıklarının mütehassısları olan tesavvuf büyükleri de, ön­ce hastalığın giderilmesi için yapılacak şeyleri emr buyururlar. Kalbin has­talığı, Hak teâlâdan başkasına tutulması, bağlanmasıdır. Belki, kendisine bağlanmasıdır. Çünki herkes, herşeyi kendi için ister. Çocuğunu sevmesi, kendini sevdiği içindir. Malı, mevkı'i, rütbeyi hep kendi için ister. Onun ma'bûdu, tapındığı şey, kendi nefsidir. Nefsinin istekleri arkasında koşmak- dadır. Kalb, bu bağlılıklardan kurtulmadıkca, insanın kurtulması çok güç olur. Bundan anlaşılıyor ki, aklı başında olan ilm adamları ve kalbi uyanık olan fen adamları, herşeyden önce, bu hastalığın giderilmesini düşünmeli­dirler. Fârisî mısra' tercemesi:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder