48.
KIRKSEKİZİNCİ MEKTUP
Bu mektûb, yine nakib seyyid şeyh
Feride yazılmışdır. Din âlimlerine
hurmet etmek lâzım olduğunu bildirmekdedir:
Allahü teâlâ, Peygamberlerin en üstünü hurmeti için "aleyhi ve
aleyhi- müssalevât vetteslîmât vettehıyyât",
din düşmanlarına karşı olan mücâdelenizde yardımcınız olsun! Mubârek
mektûbunuzu okumakla şereflendik. İlm öğrenen
ve tesavvuf yolunda çalışan gençlere sarf etmek üzere, bir mik-
dâr para gönderdiğinizi yazıyorsunuz. İlm öğrenen talebeyi,
tesavvufa çalışanlardan önce yazdığınızı görünce çok sevindik. (Zâhir, bâtının
alâmetidir) buyurmuşlardır. İnşâallah mubârek kalbinizde de, bu talebe, dahâ
önce bulunmakdadır. Arabî mısra' tercemesi:
İlm talebesini ileride tutmak, islâmiyyetin ilerlemesine sebeb olur.
Bunlar islâmiyyetin bekçileridir. Muhammed aleyhisselâmın dînini, soysuzlara
karşı bunlar koruyacakdır. Kıyâmet günü herkese islâmiyyetden sorulacak,
tesavvufdan sorulmıyacakdır. Cennete girmek, Cehennemden kurtulmak, ancak
islâmiyyete uymakla olur. İnsanların en iyileri, seçilmişleri olan
Peygamberler "salevâtüllahi teâlâ ve teslîmâtühü aleyhim", herkesi
islâmiyyete çağırmışdır. Kurtuluş yolu islâmiyyetdir. O büyükler, islâmiy-
yeti bildirmek için gönderildi. O hâlde en kıymetli ibâdet, insanlara
yapılacak en büyük iyilik, islâmiyyetin öğrenilmesine, yapılmasına çalışmakdır
ve islâmiyyetin bir emrini meydâna çıkarmakdır. Hele, din
düşmanları, azgınca, dîne saldırarak, islâm kitâblarını yok etdikleri,
müslimân yavrularını aldatdıkları bir memleketde, Allahü teâlânın emrlerinden
bir dânesinin yapılmasına sebeb olmak, binlerle,
milyonlarla lira sadaka vermekden da- hâ
sevâbdır. Çünki, bu ufak iş, Peygamberlere "aleyhimüssalevâtü vettes-
lîmât" uymak, onların vazîfesine ortak olmakdır. Hâlbuki,
ibâdetlerin en kıymetlisi, sevâbların en çoğu onlaradır.
Milyonla sadaka vermek, hayrât, hasenât
yapmak ise, herkese müyesser olabilir. İslâmiyyetin meydâna çıkmasına
çalışmak, nefsin istemediği şeydir. Buna çalışan, nefsi ile cihâd etmiş olur.
Hayrât yapmak ise, nefsin hoşuna gidebilir. Fekat, islâmiyyetin
öğrenilmesi, yapılması için para sarf etmek, şübhesiz çok
kıymetlidir. Bu niyyet ile az bir şey vermek, bu niyyet
olmadan sarf edilen milyonlardan aşağı değildir. [Her müslimânın, Ehl-i sünnet
âlimlerinin kitâblarını terceme edip,
basdıran kurumlara yardım etmesi lâzımdır. Bunlardan bir iki kitâb
satın alıp, komşuya, arkadaşa hediyye etmek, hem bu kuruluşlara
yardım olur, hem de islâmiyyete büyük hizmet olur.]
Süâl: Nefsine uyan ilm talebesi, nefsi ile
cihâd eden söfîden nasıl üstün olabilir?
Cevâb:
İlm öğrenen kimse, nefsine uymakla kendine zarar yaparsa da,
herkes onun ilminden fâidelenir. Kendini yakarsa da, başkalarının
kurtulmasına sebeb olur. Söfî ise, kendini kurtarmakla uğraşmakdadır. Başkalarına
fâidesi yokdur. İslâmiyyet, insanların se'âdetine çalışanları, kendini kurtarmağa
çalışanlardan, dahâ üstün tutmakdadır. [İbni Âbidîn, c. 5, s. 261]
Evet, tesavvuf yolunda ilerliyen bir
sâlik, fenâ ve bekâ makâmlarına erer ve sonra insanları da'vet etmek vazîfesi
ile şereflendirilirse, Peygamberlik makâmından nasîbi olur. İslâmiyyeti
bildirenlerden, herkesi se'âdete erdirenlerden olur. İslâm âlimleri gibi üstün
ve kıymetli olur. Bu, Allahü te- âlânın öyle
bir ni'metidir ki, dilediği seçilmişlere ihsân eder. Onun ihsânı
pek büyükdür.
[İslâmiyyetin öğretilmesine çalışmak, îmân edilecek şeyleri, Ehl-i sünnet
âlimlerinin kitâblarında bildirdikleri gibi yaymak ile ve ahkâm-ı islâ-
miyyeyi, ya'nî Allahü teâlânın emr ve yasak etdiği şeyleri, fıkh kitâbları-
na uygun olarak bildirmek ile olur. Evvelâ, ingiliz câsûslarının
ve bid'at ehlinin, mezhebsizlerin yalanlarına cevâb verilir. Böyle
çalışanlara,beden ile hizmet edenler
ve mâl ile, söz ve yazı ile ve düâ ile yardım edenler de,
bu sevâba kavuşurlar. Fekat, bu işleri, yalnız Allah rızâsı için
ve kanûnla- ra uygun olarak yapmak ve fitneye sebeb
olmamak lâzımdır.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder